" ilkellik mıknatıs gibidir. dev bir mıknatıs. biz istemesek de vücudumuzdaki demir ona doğru gider. beynimize işlenmiş bir ilkel insan dövmesiyle doğarız. yemek, uyumak, bağırsaklarımızdakileri çıkarmak dışında yaptığımız her şey fazladandır. üremek dahil. geriye kalan her şey uydurulmuştur. dünya uydurulmuştur! caddeler, evler, giysiler... her şey. o üç eylem dışındaki her şey! aşk, siyaset, tıp, savaş. bunların hepsi insanoğlunun boynuna astığı aksesuvarlardır. teker teker hepsinden kurtulunur ve üç ana eyleme dönülürse insanlık kendini hatırlayacaktır. bunların yerine getirilebildiği dev bir yatakhane olmalıydı dünya..."