kavramsal olarak ve alan olarak farklı olan alanlardır.
biri dindir diğeri insan aklının ürünüdür.
ama ortak oldukları yer vardır: ikisi de insan için vardır ve ikisinin hedefi de insanı mutlak doğruya ulaştırmak, insanı mutlu etmektir.
ikisi her tür yalan ve safsatadan, hurafeden uzak bir şekilde olduğu gibi temiz haliyle öğrenilir ve uygulanırsa hem bireylerin hem toplumların önünü açar.
her ikisinde de akıl ön planda tutulmalıdır. din, asla körü körüne allah'a imanı emretmez. aksine, akıl kullanılarak kainatın okunmasının (dünyaya, insana varana kadar) allah'a ulaşmakta ve o'nun varlığını kabul etmekte tek çıkar yol olduğunu anlatır. bilim ise, aklın kullanılarak kainatın algılanmasını kolaylaştıran heyecanlı bir serüveni insana sunar.
sonuçta insan bu iki kaynaktan da doya doya, kana kana beslenmelidir. ama her türlü tarafgirlikten, hizipleşmekten, yalan ve safsatadan uzak, dosdoğru öğrenerek bu iki alandan beslenmelidir.