günlerim, gecelerim birbirine karışıp, bu aşk bilmecesini çözemezken ben sensizlik en ağır tutsaklık olduğu için,
beni azad et sevdiğim.
uçsuz bucaksız kırlarda kartal uçurmak benim hayalim.
varlık ile yokluk arasında köprü olup geçişi kolaylaştırmak varlığımın anlamı.
ama, öylesine kırılgan ve öylesine hassas bir denge üzerindeki şu yürek,
aşağı düşmekten korkuyorum.
ağ yok benim gezdiğim iplerin altında.
zemin buz gibi.
düştüğüm an paramparça olacağım.
ne benden bir eser kalacak geriye,
ne de sana olan sevgime ait tek bir duygu, düşünce.
azad et beni sevdiğim.
sensizliğin sessizliği sağır ederken kulaklarımı,
yalvarırm beni azad et.
bu aşk mahkemesinde kalemini yüreğime saplayıp kır,
ve kararını ver.
kararın; özgürlüğüm olsun. azadlığım olsun.
bıktım sensizliğin voltalarından.
ciğerlerim çürüdü, sensizliğin küf kokan koğuşlarında.
sol yanım yok oldu, sensizliğin demir parmaklıkları ardında.