''ee bizde hidayet var o iyi değil mi nba felan niye yenemiyoruz ki biz?'' tarzı yorumların sadece basketbolu rastladıkça izleyen halam tarafından yapılmadığını bana gösteren basketbolcu.. dirk nowitzki'yle hidayet türkoğlu gibi apayrı meziyetlere sahip iki oyuncuyu karşılaştırmanın, ''rüştü mü daha iyi topçu, ümit karan mı?'' gibi bir soruyla aynı derecede anlamı olduğunu bilmeyen arkadaşlara da şöyle açıklamaya çalışayım..
nowitzki'yi alman basketbol federasyonu ve spor medyası tapar.. doğrusu da budur.. neden diyecek olursanız, bir sürü avrupalı nba yıldızının aksine hazırlık maçları ve play offlar ile ortalama 100 maçlık hem de nba standartlarında ve sertliğinde oynanan minimum 48 dakikalık 100 maçlık öldürücü bir sezonun ardından, gelecek sezon için 1 ay güç toplamak yerine bu adam gelir ne kadar kıytırık maçlar da olsa ülkesine hizmet eder, kendi dinlenmez.. bunu bir vatan borcu olarak görmeyen medya ve federasyon ise nowitzki'yi el üstünde tutar ona olabildiğince yardım etmeye çalışır.. bu yüzdendir ki nowitzki fedarasyona ''benim maçlar daha yeni bitmiş olacak haziranda ben bir kendimi toparlayım bir hafta antremanlara biraz geç başlasam olur mu?'' diye sormaz, fedarasyon direk kendisine onu sadece maçlara beklediğini, antremanlara gerek olmadığını söyler..
ülkemize bir göz attığımızda ise bu durumun tersini görürüz.. all star seviyesinde 2 yıldız oyuncumuz, antremanlara biraz geç gelmek istedi diye bilip bilmeyen bir sürü kişi tarafından (burada 'bilip' ten kasıt federasyon ve medya, 'bilmeyip' ten kasıt bu yazıyı yazma nedenim olan arkadaşlardır..) vatan haini ilan edilir.. ama bu ayıba rağmen onlar kopmaz milli takımdan , sineye çekip davranışları yine oynarlar dünya şampiyonasında.. hidayet çok da iyi oynar.. ama işte ne yazık ki boks maçı değil bu tek kişiyle kazanılsın.. bir takım oyunu.. ki zaten bogdan tanevic'e dream team verilmiş olsaydı eğer bu yaz, o takımla da bizden daha ileri gidemezdi.. bu konudaki kinimi ayrı bir başlık altında dökerim..
ayrıca hidayet'in ben bir kere bile kendini tam olarak vermeden bırakın bir milli maçı, hazırlık maçı bile oynadığını hatırlamıyorum.. istatistiki olarak bir düşüş yaşamasının tek endeni de yorgunluk ve değişik oyun sistemleridir.
her şeyi bir kenara koyarsak, isterse hidayet türkoğlu ve mehmet okur sıçsın sıvasın milli maçlarda.. üzülürüm, kızarım ama normal bir nba maçlında sıçtıklarında kızdığım kadar.. adamlar nba'de yıldız oldu.. milyonlarca cahil amerikalının aklına türkiye diye bir ülke olduğunu kazıdılar.. benim için ikiside büyük oyunculardır..