sevgiden, özlemlemden, barıştan, umuttan, gülmekten, yemek zevkinden, içkinin vazgeçilmez uyuşukluğundan ve sarhoş olma zevkinden, anne-baba bağımlılığından, politikanın temiz kalan tarafından, şarkıların en kalitelisinden, yazan yazarın en güzel ve en toplumsal pragmatik satırlarından, şairin garipçiler ve ikinci yeniciler taifesinin zihinsel çoğalmalarından ve türetmesinden, okumanın aşinalığından ve gerekliliğinden, dostluğun gerekliliğinden ve vazgeçilmez tadından, çalışmanın verdiği çalışkan ruhtan ve gelecek vaad eden hislerinden, benmerkezcilikten uzak gerçek paylaşımdan; ondan, bundan, şundan, ötekinden, berikinden, daha nicesinden biriktirmek namına gittim bankaya, tasarrufhesabına yatırmak istedim.
Bankacı acı acı güldü ve dedi ki:
- BUNLAR PARA ETMEZ, maneviyat DEĞER KATMAZ HESABINA; SEN AKıllı ol da elindeki maddi şeyleri ver bana!
Doğru söze ne denir kardeş?
Çaresiz büktük boynumuzu, tasarrufsuz, içi doldurulmamış hisler ve gerçekler niyetine egosalca şişirilmiş maneviyata dönen maddiyatları har vurup harman savurduk.