bu hikayedeki kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür...
istikal caddesine giriş yapacakken,kızılkayalara mı gitsem yoksa ladese mi gitsem diye düşünürken,birden taksim anıtının önündeki japon dikkatimi çeker,sırtında çantası ve yüzünden hiçbir zaman eksik olmayan gülümsemesi ile bir japon taksim meydanında ne yapabilir?fotoğraf çekebilir,fotoğraf çekebilir,eee fotoğraf çekebilir...hiçbir imkanı yoksa dizüstü bilgisayarından cia-langley üssüne bağlanıp uydu aracılığı ile mekanın fotoğraflarını çeker oda olmazsa hemen bir teknoloji üretirir bişeyler yapar,ne bileyim ben...japon arkadaş dakikalarca izlenir yalnız,görülürki bu japon fotoğraf çekmiyor,bu işte bir terslik vardır,japonun yanında gidilir
-(bağırarak ve kelimeleri uzatarak)dönerrrrr,kebapppppp şey yani koniçivaaaaaaaa
-konn konnnn(ne var bilader ne istiosun??)
-sen nie fotorafffff(aynı anda elle fotoğraf çekme işareti yapılır)
-ikara şuto u iye(lan lavuk sen kimsinde bana hesap soruosun dümbükkkk)
aynı anda bir ses duyulur,tiz bir çığlık gibi olan bu ses yeri göğü inletir,aynı zamanda yer titremeye,camlar teker teker kırılmaya ve yerlere saçılmaya başlamıştır..
-(japon)hayttt ben isildurun varisi ve minas trith'in koruyucu meleğiyim şimdide vatanımı korumak için seni çağırıyorum nazgülll
-kendine gel mına kodum,japonsan japonluğunu bil,bi yerleri ara noluo ören
bu arada sallantı gitgide artarak devam etmektedir,çığlığa benzeyen ve her an yükselen sesle beraber aynı zamanda gökyüzü kararmakta,martıların iç gıcıklayan çığlıkları şehir semalarında yankılanmaktadır,yalnız hiç bir güçlük kızılkayalardaki 10 adet/sn hamburger satışını engelleyememektedir...
bütün bunlar olurken;
-nolmuş lan örenebildin mi?
-abi ordada hissediliomuş ama binalar sağlam diye herkes işine devam ediyomuş,malum çok çalışkanız
-mına kodumun çocukları noluo bi örenin hep iş nereye kadar
gökyüzünden bir ses bütün sesleri durdurur,ses derinden ve boğuk gelmektedir..
-israfil !!tamam evladım yeter,daha fazla üfleme şu boruya
-pardon efendimisss,biss 4 milyar yıldan beri beklemekteyiss,shiree,baggi..
-(japon)bennnn isildurun varisiiyi.........
-yaw dur şunun gazına gelme bi dur,bi dur noluo bi anlayalım
-(derinden gelen ses)sevgili insanlarım an itibari ile kıyamet kopmuştur,sizleri biraz beklettikten sonra sırat köprüsüne alacağız,bu konu ile ilgili sorusu olan varsa sorabilir..
-(yaşlı bir amca)pardon ben şeyi unuttum evladım..sana evladım diyorum kusura bakmayasın,ağız alışkanlığı ihi,bu defter sağdan mı verilince hayırlıydı,soldan verilince mi?
-birazdan size dağıtılacak olan kitapçıklarda tüm yönlerdirmeleri bulabilirsiniz...
kısacası herhangi bir yerde,herhangi bir zamanda fotoğraf çekmeyen bir japon görürseniz,muhtemelen buna benzer olaylar yaşayacaksınız,çünkü fotoğraf çekmeyen bir japon kıyamet alametidir...