ölüm anı

entry32 galeri
    18.
  1. aslında hep istediğim boşluklardan birinde çıkıp çarşıyı gezebilmek gibi bir vaktim varken donanımsızlığımın beni kendime bir şeyler katmak için söz geçirme uğraşıyla baş başa bırakmış olmasından nefret ediyorum. kitap oku, film izle, sohbet et...

    1 saat sonra ölebileceğimizi düşünmek gibi bir kaygıyla, "tutmayın beni intihar edeceğim" diyen kıçı kırık bir major depresifin arasında çok ince bir çizgi var. 

    henüz cevaplanmamış sorular, yaşanmamış hayaller ve yerine getirilmemiş onca söz arasında kıçımıza takılacak pamuğun yeri yok kabul edilir. oysa öldüğümüzde, yaşamla ölüm arasındaki o çizgide dışkımızın içerde çürümeye bırakılması kadar belirgin bir fark vardır.

    1 saat sonra ölebileceğini düşünen biri için cevaplanması gereken temelde bir soru vardır; ve üstüne kurulu diğer sorular... herkesin zaman zaman kendine sorduğu "neden ahlaklı olmalıyız?" "neden bir düzen olmak zorunda ve neden hep bilgili ve kültürlü ve asil olmamız gerekiyor? sosyal inceliklere sahip iyi eğitimli insanlar arasında mıyız?" diye henüz sorabiliyorken bu sorular ve dışkısını çıkarabilecekken bunun değerini bilmek yerine daha da donanımlı ve daha da ahlaklı insanlar onlar..

    oysa major depresiflerin farklı bir tarzı var. cır cır konuşan ve geçmişinde yaşadığı saçma ve gördüğü gereksiz ayrıntılarla bezeli garip tesadüfler ve örüntülerle dolu rüyalarında var olurken, içinde çürüyüp kalanlarla yaşamayı kabul ederken, çok da farklı bir şey değildir onlar için ölmek.

    ölmek sempatik sistem etkisiyle dış sfinkteri gevşeyemeyen bizler için sıkıntılıdır. oysa rahat insanlar çoktan bazı şeyleri kabullenmişlerdir.
    0 ...