babacığım

entry30 galeri
    4.
  1. Babişko

    Yapmazsın artık,
    Yapmazsın. Bir hapşırık
    Ya da soluk alış benim için cesaret işi.
    Ey yoksul ve beyaz, bir ayak gibi
    içinde otuz yıl yaşadığım siyah papuç.

    Babişko, seni öldürmek zorundaydım.
    Sen kendin öldün, ben zaman bulamadım -
    Mermer misali ağır, bir çanta dolusu Tanrı,
    Tiksinç anıt, tek bir boz tırnaklı,
    Bir Frisco foku kadar endamlı.

    Ve hilkat garibesi Atlasta bir kafa
    Akıtır yeşil fasulyeleri maviliklere,
    Güzelim Nauset açıklarındaki sulara.
    Dua ederdim kendine gelesin diye.
    Ach, du.

    Alman dilinde, o Lehistan şehrini
    Ezerek yamyassı etti
    Savaşlar, savaşlar, savaşların merdanesi.
    Fakat o şehrin adı sıradandır.
    Leh dostum diyor ki

    Bir ya da iki düzine vardır.
    Yani asla söyleyemem nereye
    Koyduğunu papucunu, tohumunu,
    Seninle hiç konuşamadım.
    Çeneme saplandı dilim.

    Dikenli tellerin tuzağına saplandı.
    Ich, ich, ich, ich,
    Handiyse konuşamıyordum.
    Her Almanı sen sanıyordum.
    Ve o tiksindirici lisan

    Bir lokomotif misali, bir lokomotif gibi
    Çufçuflayarak Dachauya, Auschwitze,
    Götürüyordu beni Belsene, bir Yahudi misali.
    Konuşmaya başladım bir Yahudi gibi.
    Sanırım pekala olabilirim bir Yahudi.

    Tirolun karları, Viyananın berrak birası
    Ne o denli saftır ne de gerçeğin aslı.
    Çingene atalarımla ve tuhaf talihimle
    Ve Taroc iskambil destemle ve Taroc destemle
    Biraz Yahudi olabilirim.

    Hep korktum senden,
    Luftwaffe oluşundan, karmaşık belâgatından.
    Ve o düzgün bıyığından
    Ve o parlak mavi Aryan gözlerinden.
    Panzer-adam, panzer-adam, Hey Sen;

    Tanrı değilsin fakat bir gamalı haçsın
    Öyle karasın ki bütün gökleri boğarsın.
    Bir Faşiste tapar her kadın,
    iner yüze çizmesi o hayvanın,
    Senin gibi hayvandır yüreği o hayvanın.

    Babişko, durursun karatahtanın önünde,
    Bende bulunan o resminde,
    Ayağın yerine, çenen ikiye ayrıktır
    Ne ki daha az şeytan sayılmazsın, hayır
    Benim kıpkırmızı yüreğimi ısırıp ikiye bölen

    O karanlık adamsın tastamam.
    Seni gömdüklerinde on yaşındaydım.
    Yirmisindeyken ölmeye çalıştım
    Ve geri dönmeye, geriye, sana dönmeye.
    Yapabilir diye düşündüm kemikler bile.

    Ama çıkardılar beni çuvaldan,
    Ve zamkladılar parçalarımı tekrardan.
    Ve anladım ne yapılması gerektiğini.
    Yaptım senin bir modelini.
    Ve raflarla vidalara duyduğu sevgisini

    Kara giysilerde taşıyan Meinkampf bakışlı bir adam.
    Ve dedim ki, yapabilirim, evet.
    Yani babişko, nihayete erdim nihayet.
    Kara telefon kesildi kökünden.
    Kıvrıla kıvrıla geçemez artık sesler.

    Birini öldürmüş olsaydım, öldürürdüm iki kişi;
    Ve bir zaman boyunca kanımı içti,
    Öldürürdüm sen olduğunu söyleyen vampiri.
    Yedi yıl boyunca, eğer bilmek istersen.
    Babişko, artık sırt üstü uzanabilirsin.

    Bir kazık o şişko kara kalbine,
    Ve köylüler hiç sevmedi seni.
    Dans edip tepiniyorlar üzerinde.
    Hep biliyorlardı sen olduğunu.
    Babişko, babişko, bok herif, işim bitti seninle.

    Sylvia Plath (1932-1963, ABD)
    Çeviren: ismail Haydar Aksoy
    0 ...