ben bu yazıyı sana yazdım

entry31067 galeri video218
    26344.
  1. ...

    "senin ellerine vurulan kelepçe; benim yüreğime, benim beynime, benim boğazıma vurulur, nefes alamam... seni dört duvar arasına alan sistem, beni o duvarların altına gömer, hareket edemem..."

    kardeş gibi terimini kullandığımız insanlar, kardeş değil, adı üstünde kardeş gibidirler. sever, önemser, değer verir onun için endişelenirsiniz. ama kardeş, dünyanın bütün coğrafyalarında, dünyanın bütün dillerinde aynı anlama gelir. aynı mutluluğu hissettirir, aynı acıyı çektirir.

    mektubunu aldım bugün, kaç dakika boyunca açamadım. nasıl bir heyecan, anlatamam. ben ömrümde böyle bir şey görmedim... benim küçük kardeşim, bir ayda mı büyüdün bu kadar? senin doğduğun yıllarda da abim hep kayıptı, polisler basardı evi, sürekli bir tedirginlik hali. ben şivan perwer'in kasetlerini gömerdim, evin karşısındaki küçük tepeye. dergiler vardı, okuduktan sonra muhakkak sobada yakılan.

    abim gider gelmezdi, babamı annemi alırlardı göz altına günlerce bırakmazlardı, ablamı gözümün önünde dövmüştü bir polis, sadece ikimiz vardık ablamla, gücüm yetmemişti korumaya. ablam, abim, babam neredeyse ailemden herkes bir şekilde benzer şeyler yaşadı, hepsinde canım yandı, sen belki de onlara göre en iyi durumda olansın ama ben neden seni bu kadar dert ediyorum? neden içim içimi yiyor, neden elimden bir şey gelmediği için her gün kendime küfür ediyorum biliyor musun? çünkü sen en küçüğümüzsün. çünkü abi ile kardeş arasında da fark varmış, ben bunu seninle öğrendim...

    sen çok büyümüşsün kardeşim, bir ayda mı büyüdün bu kadar? sen bizim küçük, korunmaya, kollanmaya ihtiyacı olan kardeşimizsin. sen hata yapan, biz hataları bir şekilde kapatan, kapatması gerekenleriz. şimdi neden sana yardım edemiyorum, seni neden gelip oradan alamıyorum diye çıldırıyordum. üzülüyordur, korkuyordur, ağlıyordur, belki kötü davranıyorlardır diye endişe edip, ben ağlarken, sen öyle güçlü durmayı nereden öğrendin?

    ben sana yazdığım mektupta, mektubu okuyacaklarını bildiğim için her harfi ayrı ayrı düşünüp, özenle yazarken, sen orada korkmadan, çekinmeden nasıl yazdın, korkmadığını? oyunlarını bozacağınızı, onların karşısında diz çökmeyeceğinizi?

    hayatım boyunca bu kadar gurur duyduğum bir an daha olmadı. senin güçlü olduğunu, her şeyin farkında olduğunu, direndiğini ve direneceğini görmek bana nasıl nefes aldırdı bilemezdin. sonra oturup kendime kızdım, "bir aydır kendini boşuna paralamışsın" diye.

    kardeşim; sen hep korumam kollamam gereken biriydin benim hayatımda, artık bir de gurur duymam gereken birisin. bana bu onuru, bana bu gururu yaşattığın için çok sağ ol, çok var ol. çok diren; çünkü direnmeden, bedel ödenmeden hiçbir şey kazanılmıyor. biz beraber kazanacağımızı da göreceğiz seninle, herkes özgürken...

    belki ben de eve dönerim tekrar, sen yine benim kıyafetlerimi gidersin izin bile almadan. ben belki yine içten içe gıcık olurum kıyafetlerimi giydiğin için ama, sana yine hiç belli etmem, olsun sana daha çok yakışmış derim.

    özledim kardeşim, ama mektubun kokunu getirdi bana. hala özlüyorum ama daha mutluyum artık. sen de mutlu ol, vuslat artık daha yakın zira...
    5 ...