bitti ya la. kabaca bi anlatalım bakalım;
öncelikle yine olsa yine yaparım, müziğe gelecek olursak mixler bazen sıkıntılı oluduğu için sesler temiz gelmiyordu. festivalde soundcheck yapmak zor tabi. belki bu konuda en büyük sıkıntıyı redd yaşadı. ama kurtalan ekspres neydi öyle? babalar gibi çaldılar ve adamlar'ı seneye ana sahnede görebiliriz bence. seviyorum lan! ayrıca sırayla devam eden farklı iki sahne olayı benim hoşuma gitti arkadaşlar arasında da konuşup onayladık. sizi bilemem. ama bulutsuzluk özlemine çok büyük ayıp yapıldı keşke olmasaydı. 50 grup yerine 25 tane çıksaydı sahneye de güzel güzel dinleseydik iyice tadına varabilseydik daha güzel olurdu.
festival alanı yerleşim yerinin içinde olduğu ve rahatça dışarı çıkıp girilebildiği için bütün ihtiyaçlar bir şekilde halledilebiliyordu. o sebeple özellikle duş önlerindeki hayvani sıraların saçmalığını bana kimse açıklayamaz.. hadi tuvaletin gelince yürümek istemezsin bi nebze anlarım ama 2 dakika yürümemek için yarım saat güneşte beklemek? bilemedim. ama tabiki duş sayısı artsa tuvaletlere daha iyi bir çozüm getirilirse ve biz başka çözümler bulmak zorunda kalmasak daha iyi olur orda herkes hemfikir. çünkü dışarda başında adam olmayan tuvaletleri bile insanlar düzgün kullanıyordu.
zaten genel olarak profil iyiydi herkes bi muhabbet bi muhabbet yeni yeni bir sürü insanla tanışıyorsun eğleniyorsun. ki konserler başlayınca telefonla kimseye ulaşılamadığından her gün yeni insanlarla takılıyorsun gibi bir durum oldu. kayıp eşyalar da gün içinde kolayca bulunuyordu bizim gruptan 1 gözlük 1 cüzdan sıkıntısız geri alındı. sağolun lan.
yanlız çok kalabalıktık haa. pislik gibi her yere yayıldık. zaten alanda bi dünya dışarda ayrı bi dünya vardı. bence bazen dışarda içerdekinden çok insan oluyordu. bir köşede oturup insanlara baktım ama 15 dakika sonra başım ağrıdı kalabalıktan kargaşadan. tabiki saçma olan gruplamam şudur; ilk grup sürekli enerji tavan sürekli ekşın içindekiler, ikinciler nedense daha yanlız geriden takiptekiler, üçüncüler de daha kendi halinde ve kendi kafasında ordan oraya takılan tiplerdi. haa bir de unutmadan içerde "sandalyeliler" vardı. son 2 gün muhabbet ettik çok kafa adamlardı ama apayrı dünyaları var. birbirlerini tanıyıp kolluyorlar servisler ikramlar falan var. bir yere set çekip kimseyi geçirmek istemiyorlar falan çılgınlar lan. bir de bunları her engele rağmen ezerek geçmeye çalışanlar vardı iki grubun araları bozuk hafif bi gerginlik var. yok geçtin geçemedin. neyse kabul etmek lazım ki ilerleyen saatlerde bel ağrısı iyice arttığında biraz sandalyede oturup yaşadığın rahatlık inanılmaz. hatta biz de mi alsak diye düşünmedik değil hani.
yazı beklediğimden uzun oldu. umarım gelmemiş olanlarda bi fikir oluşturabilmişimdir. seneye görüşmek üzere siiiyuuuu. başta uzun olunca sonu da gereksiz oldu ama silmiciiim.
haaa bir de "hector"u kolundan tutup odtü'den zeytinliye getiren arkadaş/arkadaşlar arkanızdan tamlamalı falan çok kaliteli küfürler ettik topluca selamlar...
unutmuşum söylemeyi; yaşadığı kafaya hayran hayran baktığım insanlar da vardı evet ama keşke bazılarımız özgürlüğü alkol tüketmek sanmasalar. sizin yaşadığınız kafanın keyifle alakası yok arkadaşlar, herkese eziyetsiniz. çok mu sert oldu lan?