evet efendim bunlardan türkiye'nin her yerinde görmek mümkündür. başka ülkelerde bu kadar korsan ve taklite eğilim olmadığından görüldüğünü zannetmiyorum ama benim canım ülkemin insanları nedense sahte bir markaya çok düşkündür.
özellikle belli bir yaştaki erkek çocuklarından bahsediyorum. ankara'dan söz edecek olursak eğer, bunlardan kızılay'ın belli başlı köşelerinde milyonlarca vardır. saçları hepsinin aynı şekildedir ve yarım kilo briyantin ya da jöle ya da krem her ne boksa ondan sürülmüştür. o kadar garip bir model verilmiştir ki, yataktan kalktığınızda ya da denizden çıktığınızda bile siz o saç modelini yakalayamazsınız.
saçlarından başladık. gelelim üst başlarına. bunların kendini 500 metreden belli eden bir ceketleri vardır. sırtında kocaman dolce gabbana ya da diesel yazan ve acaip acaip renklerde olan gulyabani bir şey. lacivert olmasına karşın önleri klorakla beyazlatılmış ve kıçında kocaman prada yazan kot pantolonu ise gururla taşırlar. bu pantolonun belinde de beyaz bir tommy ya da yine gabbana beyaz bir kemer bulunur. puma da olabilir karakterimizin seçimine göre.
yürüyüşleri de bir gariptir bu enteresan tiplerin. eller cepte, seke seke ceylan gibi tüm sokak onu izliyormuş gibi süzüle süzüle yürürler. seni izliyoruz tabi lan yakışıklı, salınarak yürü de rüyada hissedelim kendimizi.
"lan oğlum madem üstünde 5.000 ytl'lik kıyafetlerle geziyorsun, ne diye benimle 4 kilometrelik yol için dolmuş bekliyorsun soğukta?" diye sorasım geldi geçen gün durakta. soramadım, baktım sadece yakışıklıya. kırmızı bir ceketi vardı, sırtında farrari yazan.. şumayer'e acıdım..