Hangi ortamda olursanız olun, konusu açıldığında küçük çapta infial uyandıran kahve mağazaları zincirinin yol açtığı ikilem.
Birine Starbucks'a gittin demek hakaret tandansında algılanmaya başladı. Ortamlarda -ve tabi sözlükte- starbucks'a hiç gitmemiş insan başlığı, ısrarla gitmediğini, starbucks'çı olmadığını çılgıncasına kanıtlamaya çalışanlarla dolu.
işte kollektif bilinçaltına işlemek böyle bir şey. Kimse Kahve Dünyası veya diğer -yabancı kökenli olsalar dahi- mekanlarda bu kadar isteriye kapılmazken, Starbucks, Musa'nın kızıldeniz'i ikiye ayırması gibi insanları ayırıyor: Gidenler ve gitmeyenler, iki grup da birbirine küçümser gözlerle bakıyor.
ilginç. işte Amerikan emperyalizmi böyle bir şey: Bir şekilde toplumların bilinçaltına yerleşmek. Gerçi Starbucks şimdi artık Kuveytli sanırsam ama değerleri hala ABD değeri.