"2000'lerde gerçekleşen bu ve benzeri durumlar gerçekten üzücüdür", "geri kalmışlık göstergesidir", "aptal eylemidir", "yobazlıktır", "gericiliktir", "insanlık dışıdır" vb. şekillerde eleştirilen erkek.
inandığının gereğini yerine getiren birine, inancından dolayı aşağılayıcı sıfatlar yakıştıran kişiler; mevzusu geçen erkeğe ancak virtual realityde harfler yardımı ile dokunabilir. evet, arkadaş haklı; 2000'lerde kadınlarla tokalaşmayan müslüman erkeğin iffetini koruması zor.
bak ben bir müslüman erkek olarak ifade edeyim: ulan her yer, her mekan, her alan; göt, göğüs, baldır bacak enflasyonuna maruz kalmış. şeytana uymak, nefsine "ok dude!" demek işten değil. şimdi ben bu cinsel terörizm benzeri saldırgan tutumumdan medeni bir toplum ferdine yakışır bir nezaketle kurtulmalıyım. iyi de nasıl?
dinde zorlama yok. kapılar açık. günah da, sevap da ayrı yerlerde kişinin seçimini bekliyor. kerhane var, mastürbasyon var, nefsi sindirme var, yoğurdu damlatma var-bir sofi menkıbesidir bu yoğurt moğurt- iyi de hocam bu libido doyuma ulaşmıyor ki. lidya'nın sönmeyen ateşi meret. girdin günaha körelttin, esrik moda soktun nefsi geçti oh. bir zaman sonra yine nüksediyor. kodlar böyle, fıtrat öyle. bunu bildiğinden uzak duruyor bunlardan.
sonra, günlerden birgün bir afet i devran elini uzatıyor; bizimki çekingen, tedirgin, her anlamda muallakta. başını hafif eğip yüzüne sahte bir gülümseme nakşetse, elini göğsüne götürüp yavaşca yaslasa damga hazır: yobaz! uzatsa elini tokalaşsa; inancı gereği sabit yasak, haram.
bu bir brahman olmaya çalışan hindu'ya "inek eti yesene lan! aman ne dogmatik bir bok!" demeye benziyor. ateist, deist, agnostik ne olursan ol saygı duymak zorunda değilsin. saygı beklenmiyor- en azından ben-. sadece anlamaya çalış. sana göre afyon olan bir diğerine göre varoluşunun temel amacı işte. bu da bu amacın parçalarından biri. şimdi patlar kafalarda flaşlar: "ama ama 4 kadınla evlilik!?" e seni zorla adamın koynuna sokan yok. değişmez ilke ve şiarları var işte. birileri tokalaşmıyormuş da ama ne halt varsa yiyormuşlar falan da geçer/geçecektir zihinden; çok karşılaşıyoruz ya, onlar da tikel ve bu tümelin statüsünü yargılama hakkını vermez sana.
tıpkı; mahir çayan aksiyonu hayranı bir adamın elinin tetiğe değmemiş olması, deniz gezmiş hayranı bir adamım eylemsizliği, demokrat geçinen birinin yasak savunuculuğu, liberal birinin kısıtlayıcı davranışlara yönelmesi gibi. fenomenin varlığına bu olumsuz örnekler/etkiler bir halel getirebilir mi?
ha yok; tanımıyoruz, takmıyoruz, saygı duymadığımız gibi kabullenmek ve anlamak da istemiyoruz, ille de elleşeceğiz diyorsanız. bunu siz istediniz! adamlar zaten zor zaptediyor kendilerini var ya yeminlen yatırır çatır çatır...! "e oha!" deme şimdi ve şunu da deme; "bu basit bir tokalaşma o kadar abartmaya lüzüm yok. tokalaşmak demek hemen yatağa girmek anlamına mı geliyor sizin köyde? aman ne ham bir anlayış. üstünde tezek kokuyor senin. işte bunlar böyle"
bu bilgisizilik temelli bir yanılsama olur. çünkü islam haram olanı en küçük ölçü ile yasaklar-daha önce de söylenmişti bu-. yani kahramanımız tokalaştıktan sonra: azar coşar deli gönül! bu eller ah neler görürrraarghhh! moduna geçecektir. bırakın, tokalaşmayın, elleşmeyin adama, sakin kalsın, kendini eşine saklasın.
