geçtiğimi haftalarda 'sandık içi' köşesinde, amatör genç arkadaşlara işin niteliği ve niceliği hakkında yardım ve fikir verme amaçlı yaptıkları işte, genç ve efendi bulduğu bir amatör çizer gence hafif sert konuşunca, karşısındaki taze çizerin gözleri dolu dolu olmuş; ersin karabulut bundan duyduğu vicdani rahatsızlığı bu hafta köşesine taşımış, yetinmemiş ve son karikatür çizgisinin alt paragraf yazısında da 'genç arkadaştan' özür dilemiş.
hem köşesinde kendi geçmişine gidip bu iş için istekli şimdiki gençlerle empati kurmuş, hem de usta çizerlerin neden bu kadar agresif olduklarına da değinerek, ikili mesaj ve göndermelerini de ustaca yapmış.
geçtiğimiz haftalardaki köşesindeki tüm mesajlar ve olgunluk dahilinde dilediği özürü beni çok etkiledi.
buradan kendisine sonsuz saygılarımızı ve hayranlıklarımızı sunuyoruz, dönemin ünlü şair ve eleştirmeni alexander pope'nin " aptallar hayranlık duyar, ama aklı başında insanlar beğenir ancak " sözüne inat.
mesleki duygunun çiğ ahengine kapılmamış, insanlara kıymet verdiği, duyguları önemsediği ve bir sanat ustasının yapması gerekenlerini bildiği, bunun üzerine basıp geçmediği için.