Öncelikle bu yaklaşımı savunan insanların büyük çoğunluğunun samimi olduğunu belirteyim...
Ama bu yaklaşımın modernizm ve 20.yüzyıldaki gelişmeler sonunda aşağılık kompleksine girmiş müslümanların çözüm olarak geleneği toptan reddetmesiyle oluştuğu gerçeğini görmezden gelemeyiz...
Tıpkı Vahhabilikgibi, tıpkı Kadızadelilik gibi bir geleneğe karşı koyup dinin ilk hali dedikleri döneme dönüşü şart koşarlar...
Kurancılar ne kadar inkar etsede düşünce yapıları selefilikle paraleldir. Hatta ülkemizdeki Kurancıları(örn: Mustafa islamoğlu) sorgularsanız Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh ,Seyid Kutup , Mevdudi gibi Selefi/Mezhepsizlik/NeoMutezililik savunucularını görürsünüz...
Yani hepsi sadece kuran deselerde düşünce yapıları önceden işlendiği için ; kuranı epistemik ve ontolojik tüm değerleri çarpıtılmış haliyle, batılı modernist temayülleri ve popüler kültürün yarattığı fundementalist din anlayışıyla yepyeni bir islam anlayışını kurana yamamakla meşguldürler...
Örneğin islam Hukukunu Kurana aykırı olduğundan değil batılı hukuk sistemine aykırılığından inkar ederler...
islam Mistisizmini anlamayı geçtim okuyacak çapta bile olmadıkları halde Anadolu Kültürünü sırf moderniteye uymuyor diye Kurandan cımbızladığı çarpıtılmış ayetlerle müşriklik galine getirirler...
Kadını dövün ayetindeki darabe fiilinin sözlükteki 60 karşılığına bakarak yumuşatırlar sırf moderniteye uysun diye, zina eden evli şahısların idam edileceği sünnet ve icmayla sabitken sırf bunu ve mürtedin öldürülmesi mevzuunu inkar için bütün hadisleri yok sayarlar....
Halbuki bütün hadisleri yok saysalar bile bütün ümmetin ittifakta olduğu konuları inkar edemezler...
Tabii bu islam medeniyetinin yok edilmesinin ilk aşamasıdır. Arkasından sadece kuranla hiçbir medeniyet ve felsefe sistemi kurulamaycağının farkında oldukları için Harici, Mutezili ve 1980 sonrası şii emperyalizminin ürettiği düşünce yapısı yeni varyasyonlarla sadece Kurancıların zihin dünyasına yerleştirilir. Tabii tüm bu akımlar modernizm illetinden geçmiş akımlardır.
Aşağılık kompleksi çok önemli noktadır. Batının askeri ve zihni üstünlüğüne bakıp bakıp kendi geçmişleriyle probleme girerler... Bunun üzerine oryantalizmden çıkmış islam irfanı yaklaşımlarını kendilerine dayarlar...
Ama sorun şurda: Oryantalist bakış açısı islamın Yahudilik ve Hristiyanlıktan türediğini ve Kuranın değiştiğini de iddia ediyor...
Şimdi tasavvufa neoplatonizm ve kabala, gnostiszmden türeyen küfür yakıştırması, islam felsefesine yunan felsefesi, hadislere geleneksel halk deyişleri yaftasını basanlar yani islam medeniyetinin her değerini yoklukla itham edenler ellerinde kalan tek kitabın değişmediğini ispatlayabilirler mi???
Kurandaki ayet delil olmaz. Tek delil gene inkar ettikleri bu medeniyetin birikimidir. Anlayan anladı...
Son olarak bu arkadaşların büyük çoğunluğu harici olmuşlar... Umarım ehl-i kıbleden biri her ne yaparsa yapsın tekfir edilemeyeceğini tekfşr edenin kendi dinden çıkacağını anlarlar...
Ama sadece kurana baktıkları için islam hukukundan bihaberler... Bu yüzden rahatça tekfşr ederler...
Ama sünnilerde de maalesef bu kadızadeli adeti yerleşti. Umarım toplumca kurtuluruz bu tekfircilikten;