Bizim sokağa inmekten korktuğumuzu, ya da "şiddetten uzak" olduğumuzu iddia edenler var.
Biz sokağa inmekten korkmayız, silah olarak iki satır bir sopa düşmanımızın canına okumaya yeter.
Şiddet konusunda ise, biz zalime yavuz, mazluma yunus olmaya and içmişiz, ve zalime karşı savaş vermemiz gerektiğinde veririz elbette.
Ama şöyle de bir durum var. Biz ülkücüler, 80'lerden önce ülkede komünizme karşı savaş vermiş bir güruhuz. Ama bunun mükafatı olarak komünistlerle aynı hücrelere atıldık. Bundan sonra bu işi devletin güvenlik güçlerine havale etmiş bulunmaktayız: nefsi müdafaa(ya da bazılarının dediği gibi "özsavunma") hakkımızı ise saklı tutuyoruz.