tüm kızgınlıklarımı birkaç ay önce bir telefonla unutturdun bana baba. kalp krizi geçirdiğini 1300km uzaktayken öğrendiğim o telefon görüşmesiyle... benim adıma yaptığın ve bence bana uygun olmayan tüm seçimlerin, hayatımın kırılma noktaları olarak adlandırdığım tüm anlardaki kararların sahibi olman ya da herhangi birşey... hepsi bir anda uçtu gitti. inanır mısın onların uçtuğundan daha hızlı bir şekilde yanına uçmak istedim. fazlasıyla uzun olan o yol, belki ilk defa bu kadar uzundu. geldiğimde ne bulacağımdan korkarken bir de bulamama ihtimali beynimi kemirdi, kemirdi, kemirdi... seni iyi görünce aklımdan uçup giden herşey birden geri verildi sanki. sana olan kırgınlıklarım hariç. yine söyleyemedim belki ama anlamışsındır di mi seni çok sevdiğimi. dün ikinci bir ameliyat geçirdin ve ben seni hala çok seviyorum. fakat seni yutkunarak çok sevmek istemiyorum baba. olmama durumuna alışmak da...
hani en küçük çocuğunum ya senin. lütfen aklıma gelen o en korkunç durumla büyütme beni. lütfen!