basiretsiz, işbirlikçi, teslimiyetçi ve hastalıklı akp zihniyetinin sayesinde süregelen durumdur.
bakın israil nüfusunun %18'i araptır. hiç öyle işgal altındaki bölgelerdeki nüfusu filan katmıyorum; doğrudan israil vatandaşı olanları söylüyorum. keza israil'in dört bir yanı düşmanlarla çevrilidir. fakat tek bir israil askerinin ölmesi bile nadiren olan bir olaydır. sebep?
sebebi şu: israil kendisine saldırıldığında ne sınır tanır, ne vatandaşlık hakkı... kendisine saldıranın anasını... israil dört beş yılda bir büyük operasyonlar yapar. söz konusu operasyonlarda genellikle 30-40 asker kaybeder... karşılık olarak binlerce kişiyi öldürür. sonuç?
sonuç dört beş yıllık huzurdur. her allah'ın günü israil'i yok etmek için yeminler edenler, tehditler savuranlar, gösteriler yapanlar sadece bu yaptıklarıyla yetinirler. israil hedeflerine saldırmaya uzun bir süre mümkün değil cesaret edemezler. aradan yıllar geçer, israil tek bir asker bile kaybetmez.
"efendim israil'in dış destekçileri var. biz aynısını yapsak...." gibi cümleler bahane değildir. iktidar, bahane üretme değil, sorumluluk taşıma, icraat yapma makamıdır. iktidarda kim varsa yapması gereken israil'in yaptığıdır. gereğini yapmayan tüm iktidarlar haindir.
"biz aynısını yapsak..."! ne olur? birileri türkiye'ye savaş mı ilan eder? kim ilan edecekmiş? kim kendisini savunan güçlü bir ülkeyi hizaya getirmek için askerinin canını tehlikeye atacakmış? yok öyle bir şey... olsa olsa kınarlar, ambargo filan uygularlar. şişko işadamlarının yağları biraz eksilir, işsizlik artar, kredi kartlarını ödeyemeyiz, bir ihtimal bu yolu açan iktidar devrilir... tabi tam tersi de olabilir. yani o iktidar görülmemiş bir destek de alabilir; bilemiyorum...
sonuçta vatan için ödenmesi gereken küçük bir bedeldir, ödenmelidir.