istanbula şehir dışından gelmiştir ve son model arabasıyla mühim bir yere ulaşma çabası içindedir. fakat şehri iyi bilmediği için bir anda yolunu kaybeder ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalır.
sloganlı duvarlar, fakir esmer insanlar, belediye ekmeği kuyrukları falan beyaz türkün bembeyaz dünyasınıu kirletiverir. oracıkta yanındaki kokoş hatuna kusar kinini. zaten başlarına ne geldiyse bu varoştakiler yüzünden gelmiştir, onlar eğitimsiz falandır, tembeldir hatta terörist hırsız bile olabiliriler...
yolunu bulup varoştan çıkan beyaz türk insanı o anda eski kibar ve steril dünyasıyla buluşmanın rahatlığı içerisinde elini yanındaki kokoş hatunun bacağına atar ve vitesi yükseltir...
