osmanlının abartılıyor olması

entry6 galeri
    5.
  1. 1.dünya savaşı demeyip ww1 deyince bi sik bildiğini zanneden mal beyanı

    bak koçum ;

    osmanlı'nın büyük devlet olarak bahsedildiği yıllar 1453 ile 1600 yılları arasıdır , istanbul'un fethi ile başlayan yükselme devri 1600 lü yıllarla beraber yerini duraklama devrine bırakmış , ardından karlofça anlaşmasıyla ilk kez yumruk yemiştir osmanlı , zaten o nokta aslında yıkılışın başladığı noktaydı , dokunulmaz durumdayken bir anda dokunulur olmak kaybetmenin anahtarı olmuştur osmanlı için

    dünya üzerinde osmanlı kadar kibirli bir devlet olmamıştır sanırım , misal osmanlı hiçbir ülkede elçilik açmamış zirvede olduğu dönemlerde , diğer devletlerin dillerini öğrenmeyi acizlik saymış ve işin garibi kendisine açılan elçilikler kendisinin gücünü simgelediğinden tüm elçiliklerin masrafını osmanlı karşılarmış , yani adamlara hem kendi ülkeni öğrenme fırsatı sunuyorsun bir de bunu kendi cebinden ödüyorsun , salaklık tamam da güç de böyle bir şey yani sen benim istersen tüm sırlarımı öğren , hatta gel paranı da ben vereyim , istediğini öğren ama sen beni yine yenemezsin diyorsun , muhteşem bir şey bence bu

    misal osmanlı'ya bir elçi geldiği zaman çoğu zaman onu padişah bile karşılamaz , vezir-i azam karşılar , ama osmanlı bir devlete elçi gönderdiyse elçi fermanı karşı devletin kralına uzatır , kral 3 kere öper başının üstüne koyar , yanındaki tüm kişiler de birer kere öpüp başlarının üstüne koyar ve ferman okunur , ha bu arada hiçbir osmanlı elçisi o dönemde karşı kralların önünde diz çökmemiştir , hatta onu bırak eğilmemiştir bile , gelelim fermana , fermanda uzunca bir giriş kısmı vardır , o da ben vakti zamanında şunları şunları yapan bilmem kimin soyundan gelen , şunları şunları yapan bilmem kimin oğlu , şunları şunları yapan cihan sultanı bilmem kim şeklinde bir giriş olur ki bu giriş bazen 1.5 2 sayfaya kadar uzamıştır yavuz selim ve kanuni süleyman dönemlerinde , sıra karşı tarafa geldiğinde ise sen ki bilmem kim şeklinde 1 satırlık bir yazı yazılır , diplomatik anlamda karşı taraf itin götüne sokulur adeta , ondan sonra zaten gel de savaş yiyorsa

    misal yine 1533 istanbul anlaşması , avusturya macaristan imparatoru osmanlı sadrazamına denk sayılacaktır diyor , hatta avusturya macaristan'ın iç işlerine karışamaz diye de bir madde koyduruyor , aslında iç içe gibi duran iki devletin kendi arasındaki işlere müdahale edebilecek ve sadrazamını bir imparatora denk saydırabilecek bir güç osmanlı

    bu yıllardan sonra yetişen basiretsiz yöneticiler , kafes sistemiyle yetişen , başkalarının kuklası olan padişahlar , ilk yumruğu yedikten sonra yaşanan iç çalkantılar , askeri disiplinsizlik , avrupa'dan bilim ve teknoloji anlamında geri kalınması gibi faktörlerle osmanlı ww1'e bırakın güçlü olarak girmeyi adeta averaj takımı olarak girmiştir , hatta ilk önce kendisinin toprak bütünlüğünü savunduğunu söyleyen ingiltere ile savaşa girmeye yanaşmış ancak ingiltere kendisinin adeta yük olacağından endişelenerek tarafsız kalmasını öğütlemiş , lakin osmanlı beklenmeyen bir hamle ile almanya'nın yanında savaşa girerek savaşın uzamasını sağlamıştır , sonrasında ise olan olmuş ülke yerle yeksan olmuş 4 bir yandan düşman işgali altına girmiş ve mustafa kemal'in askeri dehası , aziz milletin yüksek iradesi sayesinde yeni bir devlet kurmayı başararak bağımsızlığını korumuştur.

    içinde yaşadığımız cumhuriyetten memnun olsak da , kurucularına binlerce kez teşekkür ediyor olsak da tarihimizi yadırgamak hoş değil sevgili arkadaşlar.
    0 ...