Arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine gittiğim ve bir daha gitmeyi aklımdan bile geçirmediğim mekandır.
Mekanın girişi toprak testiler, ibrikler vs onlara göre mekanı otantik yapan çarşıdan, pazardan özensizce alınmış hiçbir estetiği olmayacak şekilde serpilmiş eşyalarla dolu.
Mekanın girişinde hayvanların olduğu bir bölüm varki içler acısı hayvanlar küçücük kafeslere tıkılmış; bakımlarının kötü olduğu o kadar belli ki ! tüyleri dökülmüş, hastalıktan kımıldayamıyorlar; ama buna rağmen istanbul'un konsept aşığı kapitalist köleleri hayranlık içinde izliyor.
Hasbel kadaer ilk şoku atlattım arkadaşlarıma da söylene söylene arka tarafta göl manzaralı yer sofralarından birine oturduk.Mekan çok geniş bir alana kurulu doğası güzel allah vergisi buranın tek güzel yanı doğası ama yerler bakımsız ara ara çöpler var.
Alan çok geniş olduğu için kahvaltıyı ana binadan açık büfeden alıyorsunuz; Alabilirseniz tabi o kadar garip insanlar var ki ben ömrümde hepsinin bir arada toplandığını ilk defa gördüm. Ürünler kalitesiz en alt kalite, sucuklu yumurtada sucuk yoktu vs.
Hizmet sıfır 500 masa var en azından bakan garson sayısı 5-10 arası var yok oluşan keşmekeşi düşünün. Çay istiyorsunuz gelmiyor, servis açılması için en sonunda ayağa kalkıp bağırdım.
