kösem sultan

entry73 galeri
    39.
  1. ismini andığınızda şöyle iki dakika durmanız gereken Osmanlı sultanı ve "Padişah Naibi"...

    Evet kendisi ayn zamanda 4.Murad'ın tahta çıkışında yaşı çok küçük olduğu için bizzat devleti idare etmiştir "Padişah Naibi" olarak...

    Gelelim Kösem Sultan'ın muhteşem başlayıp trajik sona eren hikayesine...

    Kösem Sultan'ın saray öncesi hayatı ile ilgili bilgiler net değildir ve tartışmalıdır.Kendisinin Rum yahut Bosnalı olduğu ifade edilmekle birlikte en güçlü iddia 1590 yılında Anastasya adı ile dünya'ya geldiği ve Bosna Beylerbeyi tarafından saraya sunulduğu yönündedir.

    Kısa sürede I.Ahmed'i etkisi altına alan Kösem Sultan kocasının devlet işlerindeki dirayetli tavrı nedeni ile I.Ahmed'in ölümüne kadar geçen zaman zarfında siyasal olarak çok da devlet işleri ile uğraşmamıştır.

    I.Ahmed'e Murat,ibrahim,Süleyman ve Kasım isimli 4 şehzade doğurmuştur...

    I.Ahmed'in 21 Kasım 1617'de henüz 27 yaşındayken vefatı ile birlikte dul kalmış olan Kösem Sultan'ı etkisi tahta kısa aralıklara geçen Sultan I.Mustafa ve II.Osman (Genç Osman) zamanında kırılmış, hatta Genç Osman Kösem Sultan'ı eski saraya göndermiştir.

    Ancak Genç Osman'ın tahttan indirilerek yerine henüz 11 yaşındaki IV.Murad tahta çıkarılınca Valide Sultan olarak Topkapı Sarayı'na dönen Kösem Sultan aynı zamanda "Padişah naibi" olarak bizatihi devleti yönetmeye başlamış en kudretli günleri başlamıştır...

    Devlet içerisinde gücü nedeni ile "Valide-i Muazzama" şeklinde anılan Kösem Sultan, Sultan IV.Murad'ın belirli bir yaştan sonra kendisini devlet işlerine karıştırmak istememesine rağmen padişah üzerinde etkisini her zaman korumuştur.

    IV.Murad'ın ölümü sonrasında tahta kendi iktidarının devamı için ruhi dengesi bozuk olan I.ibrahim'i "kukla padişah" olarak çıkartan Kösem Sultan I.ibrahim döneminde de devleti yönetmeye devam etse de bir süre sonra beklenmedik bir gelişme yaşanmış ve I.ibrahim annesine devlet işlerinde kendisine karışmamasını söylemiş,hatta kendisini saraydan uzaklaştırmayı düşünmeye başlamıştır...

    Bu noktada Kösem Sultan gözünü çocuk yaştaki torunu şehzade Mehmed'e çevirmiş, kısa sürede kendisinden yana olan Yeniçeri Ocağı ve saray ağalarının da desteği ile kendi öz oğlunu tahttan indirip çocuk yaştaki şehzade Mehmed'in tahta çıkmasını sağlamış ve saraydaki,devletteki gücünü yeniden sağlama almıştır...

    Ancak Kösem Sultan'ın hesaba katmadığı en önemli nokta Şehzade Mehmet'in validesi Hatice Turhan Sultan'ın çocuk yaştaki padişahın naipliğini Kösem Sultana vermeyip, devleti "Padişah Naibi" olarak kendisi yönetmek istemesi ve Kösem Sultan ile entrika ve güç savaşları ile dolu bir rekabete girecek oluşudur...

    Kösem Sultan tehlikenin farkındadır ancak yavaş yavaş saraydaki yeni güç odağı olmanın avantajlarını da kullanarak ağalardan oluşan ve kendisine son derece bağlı bir "ekip" kuran yine bunun yanı sıra çok sayıda cariyeyi yanına çeken ve bu cariyeleri özellikle saray içindeki istihbarat alma noktasında çok etkin kullanan Hatice Turhan Sultan'a direkt cephe açmayı uygun bulmamış, bunun yerine hala kendisine bağlı Yeniçeri Ocağı Ağası ve saraydaki kendine yakın ağalar vasıtası ile bir ayaklanma başlatarak Sultan IV.Mehmet'i tahttan indirip kendisinin yönetebileceği bir diğer isim olan Şehzade Süleyman'ı tahta geçmek için çalışmalara başlamıştır...

    Kösem Sultan'ın Şehzade Süleyman'ı tahta çıkarmaya yönelik çalışma ve entrikalarını bir cariye vasıtası ile Hatice Turhan Sultan haber almış ve sona giden yolda ilk adım böylece atılmıştır...

    Bu arada Yeniçeriler de isyan ederek Hatice Turhan Sultan'a yakın saray ağalarının Mısır'a sürgün edilmelerini talep etmişlerdir...

    iyice köşeye sıkışmakta olan ve radikal bir karar almazsa yok olacağını iyi bilen Hatice Turhan Sultan o radikal kararı almış ve kendisine bağlı saray ağaları ile yaptığı planı uygulayarak Osmanlı tarihinin gelmiş geçmiş en kudretli kadını olan Kösem Sultan'ı 2.Eylül 1651 gecesi odasında boğdurarak öldürmüştür...

    Kimsenin beklemediği şekilde Kösem Sultan ile olan rekabetinden galip ayrılan Hatice Sultan ise daha fazla devlet işlerine karışmamış, devleti tamamen Köprülü sadrazam ailesine emanet ederek kendisini hayır işlerine vermiştir...

    Böylece Osmanlı tarihçilerinin Kadın Padişahlar devri yahut Valide Sultanlar devri dedikleri ve padişah annelerinin devlet yönetimine bizatihi yön verdiği dönem de sona ermiştir...

    Konu ile ilgili detaylı bir dosya haber için http://www.dijimecmua.com...x.php?id=1855&page=23 linkine tıklamanız da yeterli olacaktır...
    4 ...