bugün şişman teyze kızı, evde kalmış kız kurusu, bekaretini mahşere dek saklayacağına canı gönülden inandığım,
sinirli, aksi, sahte sarışın müge ablam evlendi.
damadın parapsikolojiye ilgisi var o yüzden şaşırmadık.
neyse konu bu değil.
konu çılgınlar gibi halay çeken erkek tarafı.
bir ara halay o kadar hızlı dönüyordu ki, içinden kai hiwatari'nin kırmızı anka kuşu silueti bir gözükür gibi oldu.
damadın babası da bir ara kalbini tutarak halaya ara vermek zorunda kaldı.
kravatı da öyle bir sıkmış ki yüzü elma şekeri gibi kıp kırmızıydı.
halayın ortasına aradan bir yerden dayımın 4 yaşındaki oğlu mete girdi, annesi yemek yedirecek yok arkadaş mümkün değil girip çocuğu çıkaramıyorum.
o kadar hızlı bir halay ki bu o denli dönüyorlar ki ''abi çocuğu alıcam bi dakka'' cümlem her birine kesik kesik denk geliyor.
döndüm masaya...dedim yenge halay dursun.
o da çok sinirlendi ''tell me do you bleed you will'' dedi.dememişte olabilir.ama sinirlendi.
derken dayım tamam tamam ben alırım dedi gitti.
bir süre sonra dayımın minik oğlu gözüktü dönen halayın arasından çıktı geldi.
herkes istediğini almıştı ama dayım yoktu.
önce sakince halayı kestim.aralarına mı aldılar dedim.
dayımı göremeyince hızla kalktım.
hayır halayda da yoktu.
halayın ortasına bir hışımla girip dayımı o küçük yuvarlak boşlukta aradım.
halaydakilerin yüzleri ifadesizdi ve dönmeye devam ediyorlardı...
derken dayımın mendilini buldum.
sanırım halay onu yutmuştu.
tüm bu katillerin arasında mıydım yoksa.
