genellkle kendileri de zeki olan kadınlardır. ancak bu aşkın yörüngesi de sapmaya müsaittir. eğer hakiki bir aşktan bahsediyorsak bu "herşeyiyle aşık olma" hali olmalıdır. tabi bu her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez ama elbette bi itici faktör bulunabilir. bu, uç noktalarda bazen bir gülüş, bakış, hareket olabileceği gibi temel olarak fizikselliğe de dayanabilir. işte fizikselliğe dayanan aşk en tehlikeli olandır. bu açıdan "zekaya aşık olmak" aşka dair daha içten, gerçekçi ve sağlam bir anlam barındırıyor olabilir. çünkü zeka, ince fikir ve akılla da birleştiğinde insanın iç benliğine dair önemll bir referanstır. zira beraber olacağınız kişinin fiziği uzun vadede mutluluk getiremez, hatta ilişkinin sapma ihtimali de yüksektir. çünkü insan bir süre sonra karşısındakinde farklı şeyler arar. bu, zeka için de geçerlidir... hatta yine uç bir noktaya gidersek çok zeki ve "ince düşünceli" bir partnerle bir süre sonra "ten uyumu" bozulabilir. bazen de ten uyumunun mükemmel olduğu, ihtiras ta barındıran bir ilişkide "güzel ve yüce şeylere dair tatminkar bir paylaşım noktası" bulunmayabilir. bundandır ki, karşındakini her noktasıyla, iyiliği ve kötülüğüyle, eksiklikleri ve güzellikleriyle tanımak ve sevmek en makul olandır, hülasa tek yönlülük makbul değildir.
