iş ahlakı son derece zayıf futbolcu. şöyle ki, yıllardır süper ya da birinci lig her neyse oyuncusu olup ta kimseler tarafından tanınmazken, çok sıradan paralar kazanıyorken, kendisinin kitlelerce tanınıp milli takımlara yükselmesine vesile olan üstüne üstlük hayalini dahi edemeyeceği paraları kazandıran beşiktaş'a potansiyelinin asgarisini veren, takımda ilhan haricinde - ki eski arkadaşıdır- bir allah' ın kulu ile arkadaş olmayan, bütün yolculuklarda tek başına oturup kimseyle iletişim kurmayan, hiç gereği yokken rakip takıma seyirci ile birlikte en galiz küfürleri savuran, final maçında gol attı diye başkandan bulgari saat dilenen, durduk yerde ekstra sorun çıkartıp daha üç gün evvel küfür ettiği takıma, etmeyeceği, karşılığını asla veremeyeceği paralar alarak giden, öyle ya da böyle kendisine kucak açan bu camiaya, çalışarak, kendini zinde ve formda tutup sürekli kadroya girerek değil de onu yoktan var eden kulübe sallayarak, yeni takımını yağlayarak hizmet etmeyi yeğleyen, kendisinden imza isteyen tezgahtar genci '' haddini bil diye '' tersleyen, kendini sadece tanrının yargılayacağı iddiasında olan bir sosyopattır. yoksa henüz para kazanacağı dönemde askerliğini ertelemeye çalışması yadırganacak, ayıplanacak bir tutum değildir. ayıp olan, utanmadan '' gerekirse gider aslanlar gibi yaparız '' diye babalanıp, başbakan' a '' hemen alın bizi gönüllü askere '' diye yalakalanıp ardından her türlü ali cengiz oyununa girmektir. ilaveten her ne kadar jeneriklik goller atsa da, kalem gibi sol ayağı olsa da, devamsızlığı ve güçsüzlüğü yüzünden bugünün futbolcusu değildir, kendini mukayese etme cüretini gösterdiği sergen yalçın' ın sağ bacağının üst baldırı kadar etmez.