Mevlâna’ya karşı yapılan aşağılık saldırılar ve alçakça iftiralar, kendisinin yazmış olduğu ummanlar mesabesinde ki o büyük eseri ‘’ MESNEVi’’si üzerinden yürütülür. Hal bu ki Mevlâna’nın Mesnevi deki mesajları, Kur’an ın istikametinde ve Sünnetlerin ışığı altında verilmiş mesajlardır.
1800 lü yıllarda Batılı islâm düşmanlarınca alınan bir kararla ‘’ Önce islâm âlim ve ulemalarını gözden düşürüp tartışılır hale getireceğiz ve bu sayede Müslümanları îtikadi - ameli konularda şüphelere sevk ederek onların inançlarını bozacağız’’ denilmiş ve derhal çalışmalar başlatılmıştır. Bugün, Mevlâna ve diğer birçok islâm mütefekkiri ve ulema zatlara atılan iftira ve çalınmak istenen çamurlar, bu iğrenç Batı planının uzantısından ibarettir. Bu iğrenç planda bilerek veya bilmeyerek yer alıp, onların papağanlığına soyunmuş bir çok zavallıyla sık sık karşılaşmaktayız. Mevlâna, eşekle-kadın olayını anlatmakla insanlara şu çok önemli mesajı vermeye çalışıyor: ‘’ Ey insanoğlu! nefis o kadar zalim ve azgındır ki; şayet onu ibadetle, Tevhit’le, Allah’ı çokça zikirle, teslimiyetle dizginleyip terbiye edemezsen, seni öylesi rezilliklere ve günahlara sürükler ki akıbetin, nefsine mağlup olan o zavallı kadın gibi olur’’ BURADA ÖNEMLi BiR OLAY VAR; imanlı, Salih amel sahibi ve dürüst insanlar Mesnevi’yi okuduklarında imanları kuvvetlenir. Salih ve dürüst olmayanlar okudukların da ise, küfür ve günahları çoğalır. ŞEMS – MEVLÂNA ilişkisini ve EŞEK iLE KADIN hikâyesini kim ne şekil anlatıyorsa bilinmelidir ki o insan aslında kendisini anlatıyor. işte günümüzde birçok sapık, Şems-Mevlâna ilişkisini ve eşek ile kadın hikâyesini öylesine sapıkça anlatıyorlar ki bu gibi sapıklar, böyle yapmakla aslında kendi durumlarını, iğrençlik ve rezilliklerini anlatıyorlar demektir. Bu ifadeleri, kendi ruhlarında mevcut olan pisliklerin dışavurumundan başka bir şey olamaz. Mevlâna, bugün sapkın hümanistler(!) tarafından kullanılmıyor değil. Bazıları O’nu kendi sapkınlık ve azgınlıklarına alet ederlerken, bazıları da Mevleviliği bir moda akım haline sokmuşlar. Sağda solda ahkâm kesip ‘’BENDE MEVLEVi'YiM AMAN KARDiiiŞ'' diyerek, kendilerince entel-dantel-sosyetik takılmaya çabalıyorlar! Çoğunda namaz yok, niyaz yok! Lâkin Mevlana'ya küfredilirken ortalıkta gözükmez bu çömezler. Kendilerine sövülmediya, Mevlâna'ya sövüldü, aman sendeee... Mevlâna bu günleri ta o günlerden gördüğü içindir ki kendisini nasıl tarif etmişti; ‘’ Ben, HZ. Muhammed Mustafa’nın ayağının tozuyum. Her kim beni başka türlü anlatmaya kalkışırsa, ben ondan bi zarım’’ Ruhları şad, kabirleri içinden Kevser Irmakları akan cennet bahçeleri olsun.