ilkokul ve lise tarih dersinden başka ek okuma ve bilgi edinme özelliğine sahip olmayan bireyler tarafından sırf kürt ve dindar olduğundan yaftalanan kişidir. Kerkük ve Musul'u onun yüzünden kaybettik söylemi en hoşuma gidenidir. Dine olan saygısından dolayı, dine yapılan saldırılardan rahatsız olup ayaklanma yapmıştır. Ayaklanma yapması istenmiştir. Böylece o ayaklandıktan sonra hem Kürtleri hem de dindarları yok etme girişimi meşruiyet kazanacaktır. Said Nursi'ye bu talebini ileten şeyh Said, Said Nursi'nin oynanan oyunu farketmesini sağlamış ve kesinlikle yapmaması gerektiğini, kullanılacağını söylemesi ve de kesinlikle yardım etmeyeceğini söylemesi ile sonuçlanmıştır. Said Nursi, Şeyh Said'e hitaben; bin yıldır islamın Bayraktarlığı yapan Türk askerine kurşun sıkmanın hainlik olduğunu, bunun dine yapılan baskıları daha da artıracağını, bu ayaklanmanın yöneticilere değil masum müslüman askere zararı dokunacağını söylemiştir. Nitekim bu ayaklanma bastırılıp kürt ve dindarlara baskılar artmış, Kürtlerin ayaklanmasının temelleri atılmıştır. Nitekim 1913'de 6 milyon km kare topraktan, 1923 de 700 bine düşüp de kahraman ilan edilen zihinlerin anlayamayacağı, lise tarihi ile yorum yapacağı konulardan sadece biridir. Her zaman ki gibi orta doğuda ki ingilizlerin oyunudur. ingilizler Hindistan'ı terkederken nasıl Hindular ile müslümanları birbirine düşürüp çıkmış ise, Türkiye'yi terkederken de Türk ve Kürtü birbirine düşürüp gitmiştir. ingilizler bu özelliği fikir babaları more'dan alırlar. More'un teorisi gereği işgal ettikleri yerde üniformalı askerlerini gezdirip hınç uyandırmazlar. Böyle işgalci davrandıklarında bölge halkı illa ki otuz sene de olsa elli sene sonra da olsa ayaklanıp kovarlar çünkü. Bu taktiği alman birliğini kurmaya çalışırken, ilerde çıkacak sorunları önlemek için alman şansolyesi bismarck'da kullanmış, işgal ettiği halde burda almanlar yok diyip (kaba tabir ile) bırakmıştır. ileride o toprakların insanlarını milletini düşman bellemesini istememiştir. ingilizlerin bir çok generalinin de söylediği gibi. işgal edeceğin yeri on sene boyunca araştırırsın. Kendine yakın asker veya askeri öğrenciye kadar belirlersin. Eğer etnik kökeni çok uluslu bir toprak ise girersin, paralı askerlerini savaştırır o seçtiğin devlet adamı veya kumandanı kahraman ilan edersin. Onlar ingilizi yendik derken sen onların topraklarını yerle bir ederken senin adın duyulmaz. Çünkü artık bir kahraman vardır ve halkı ona güvenir. Çanakkale'de olmuş olan da budur. Çanakkale'de ilerdeki devrimler için ayaklanacak genç nesil yok edilmiş, birçok lise mezun dahi verememiştir. Kimle savaştık Çanakkale'de? Yendik dediğimiz ingilizle mi, yoksa sabah yemek paylaşıp akşam birbirimize kurşun sıktığımız anzaklarla mı? ingilizlerin bu oyununu tüm ortadoğu'da görebilirsiniz. Abdülhamidin dediği gibi; ayaklanmayı bastırmak için kardeşi kardeşi kırdırmaya gerek yok. Herşey tasarlanmış. On yıl sürmeden herşey bitmiş olacak. Her taşın altından ingiliz parmağı çıkıyor. Yıl 1913'de bu lafı söyleyen abdülhamidin dediği gibi on sene sonra herşey bitmiş oldu. Yıl 1913 6 milyon metrekare bir devlet çökmüş bitmiş ezik lanse ediliyor; yıl 1923 700 bin metrekarelik bir devlet kahraman ilan ediliyor. Kim ediyor?
Not: Türk oğlu Türküm. hadi vatan haini ilan edenleri görelim.
