onca kalabalığın içinde gördüğüm küçük mavi gözlü çoçukla göz göze gelmiştim. annesini şizofren olan babası öldürmüştü. göz yaşlarımın kendiliğinden aktığını hissettim. sildim yüzümü ve elimdeki pastayı uzattım ona. sanırım ona acıdığımı düşündü. gözleri doldu ve arkasına bakmadan gitti. işte o an anladım ki hayatta annem ve babam yanımda olduğu için her an şükretmeliymişim. ve ben hala o mavi gözlü çocuğu hatırladıkça gözlerimden iki damla yaş süzülüverir...