günlerdir yaşadığımız, yurtdışında ekonomik krizin tartışıldığı dönemde bizim başbakanın ispanya'da yaptığı açıklamadan sonra kilitlendiğimiz sürecin sonunda oluşabilecek durumun ifadesidir. neler olabilir bu istekler? zaten daha ne olabilir ki? içkili sahnelerin yayınlanması bile tartışılıyorsa laik bir ülkede hemde sözde değil anayasal olarak yazılı olarak kanıtlanmış bir 'müslüman' ülkesinde daha ne olabilir? artık bundan sonraki bütün istekler tekrardan dine dönüş yani din otoriteli, merkezli bir yönetim anlayışı getirir ki bu da anayasayla çelişir. işte o zaman ne olur? siyasal kriz çıkar ki aynı anda yavaş yavaş bizde global ölçekli krizi hisseder duruma geliriz, faturasını da yine devletin diğer otoritelerine çıkarırız aynı 2001 krizinde cumhurbaşkanını ya da başbakanı suçlamak gibi. sonra ne olur? bu kurumlara karşı görüşü olan insanlar rant elde eder. yani kısır döngüye çekilir. biraz da ütopi açıdan bakalım, türban serbest olursa, karaçarşaf, kitaplardan evrimin çıkarılması, bazı bilim adamlarının okutulmasının yasaklanması, kitapların yasaklanması, sadece belirli yerlerde içki satışının olması ki bunlarda turistik bölgeler olur vs vs vs. yani türbanı sadece isteyenlerin(!) başına serbestçe geçirmekle kalmaz canıım ülkemin başına geçirmeye cüret ederler ama tab bu varsayımlar sadece ütopik yani olması mümkün olmayan şeyler boşuna sinirlenmeyelim.