o çok öykündükleri gâvur batı'nın (doğu bloku da dahil olmak üzere)herhangi bir avrupa ülkesinde meydana gelse, öncelikle bakanın ve bürokratın sonralıkla da devlet görevlisinin istifa etmese de medya tarafından istifaya zorlanacağı çirkin hadise.
insanı kahreden tepkisizliktir. medyanın haberi vermesi ise o kadar masumaneki, ifadeler şöyle, bakan açık unutulan mikrofon kurbanı ***, mikrofon açık kalmış, unakıtan'a talihsiz sürpriz gibi "hay allah, tüh bak sen şu allah'ın işine ama ne kadar da sevimli öyle değil mi" nevi başlıklarla aktartılmıştır bu haber.
arkadaş önce şu noktayı açıklığa kavuşturalım. güzel ve dahilerden müteşekkil toplumumuz zaten anlamıştır da hadisenin vehametini, yine de söylemekte fayda var. bu olayın adı skandaldır skandal!!! hem de öyle böyle değil, bu iğrenç bir skandaldır. ortamdan faydalanıp üniversite reformunu da yapın bakalım ne yapacaksanız.
maliye bakanı unakıtan bürokratına; "yeni yök başkanı sıkıyorsa bizim istediğimiz gibi konuşmasın üniversitelerini paraya boğduk tabi ki biz ne istersek onu konuşacak diyor",
ancak unakıtan hızını alamıyor. devam ediyor. hani başbakan diyordu ya ne kadrolaşması kimsenin kadrolaştığı yok, sonrada fethullah diyordu ya biz kadrolaşmayız ya da sızmayız gireriz..
gördük kemâlinizi, anladık yönteminizi.
denizcilik işletmeleri genel müdürü dahil yönetimindeki herkesi işten çıkarın, yerine getirilecek adamların listesini binali * verecek ama başbakandan da habersiz yapmayın diyor.
yani işin içinde başbakan da var...ya da başbakan'ın da olaya karşı menfi bir tepkisi olmayacağını anlıyoruz bu ifadeden.
işin asıl ilginç tarafı ne biliyor musunuz? dediklerini yaparlar, o bürokratlar değişir, yerine binali'nin söyledikleri gelir, yök başkanı yine yerinde oturur hem de vatandaşın gözünün içine baka baka yaparlar bunları. ne de olsa adamların oy depolarının önceliği taş da değil kok kömürü, bir çuval da baklagil tadından yenmez. boşverin ilkesizliği, adam kayırmacılığı, iltiması, takiyyeyi. biz böyle iyiyiz.