Geçtiğimiz gece bir düğün etkinliği sonrası bir arkadaşı fiber botla boğazın karşısına bırakmamız gerekti. Gece karanlığında tam dönüşe geçtiğimiz anda ayaklarımıza sular geldiğini fark ettik.
Çok geçmeden su seviyesi dizimize kadar ulaştı ve en ufak hareketimizde botun yanlarından da kucağımıza sular gelmeye devam ediyordu. Derken tam boğazın ortasında iyice suya gömüldük ve makine istop etti.
Bir yandan suları boşaltmaya çalışırken diğer yandan üzerimize doğru gelen tanker sebebiyle panik içerisindeydik. Birimiz kürekle devam etmeye çalışırken, birimiz kova kova su boşaltıyordu.
Birimiz ise telefonla yardım çağırmaya çalışıyordu.
işte tam o sırada arkadaşın babası aradı. Arkadaş korku ve panik içinde babasına ‘ baba boğazın ortasında kaldık batıyoruz, üzerimize tanker geliyor, telefonu kapat yardım bulmaya çalışıyoruz’ dedi.
Babasından gelen cevap aynen şöyleydi: ‘ tamam . eve gelirken bakkaldan su almayı unutma, evde gram su yok’. (bkz: Rahat insan)
Tabii biz o anın şoku ile idrak edememiştik. bu cevabı diğer arkadaşlar tekneyle gelip bizi kurtardıktan, botu bağlayıp karaya çektikten sonra hatırladık.
bot neden mi batıyordu? arkada 4 tane vida deliğinin tıpaları çıkmış.