bana öfkelendiğini hissedebiliyordum. ancak geldiğimiz yer onu hemencecik tekrar neşelendirmişti.
durur durmaz motordan indi ve o şirin elbisesiyle kumların üzerinde dans etmeye başladı. bunlar daha çok bir balerinin hareketlerine benziyordu. parmak uçlarının üzerindeydi ve beyaz uzun parmaklı elleri şimdi masmavi gökyüzüne dikilmişti.
sadece ellerinin görüntüsü dahi dünya üzerindeki tüm güzel doğa manzaralarını acımasızca alt ediyordu. bu kadın, evet bu kadın hemen gözlerimin önünde doğanın şehvetine hükmediyordu. motora yaslanmıştım. beyaz dişlerini zaptetmeyerek bana doğru koştu ve boynuma sarıldı. ellerimi ürkekçe beline doladım. sonra deniz fenerinin bitimindeki kayalardan birine oturduk.