bilime ve akla çok önem veren, çağdaş laik medeni mustafa kemal'in Türkçe'de başlattığı tasfiye hareketinin gereksiz olduğunu, yanlış olduğunu anladığında sarıldığı saçma teoridir.
Efenim Avusturya'dan gelen Kvirgiç adlı bir dil hevaskarının saçmalıklarını Atatürk'ün benimsemesi ile ortaya çıkan bu görüşe göre ilk insan Türktür ve ilk konuşulan dil Türkçedir.
Bu görüşe göre ilk insan, Güneşi gördüğünde ağzını açarak "AA-AA" dedi. Sonra bu insan bir canavarla karşılaşarak "OOO" dedi. Merakını gidermek için "E" dedi. "E-E-E" diye sordu. böylece güneş ve tabiat olayları karşısında Türkçenin ilk sekiz sesli harfi ortaya çıkmış oldu.
Atatürk kvirgiç'in bu ipe sapa gelmez iddialarına sarılmış ve üniversitelerimize emir vererek "Bütün Dünya dillerinin Türkçeden doğduğuna dair eser yazacaksınız" dedi. Ortaya çıkan iddalara göre, güya bizim atalarımız amazondan geçerken " Amma da uzun" demişler de "Amma da uzun" zamanla Amazon olmuş. Atalarımız "Niyagara" şelalesinden geçerken "Aman ne yaygara ne yaygara" diye bağırmış ve o ne yaygara şikayeti zamanla "niyagara"ya dönüşmüş.
ulu önder çok gerçekçi ve çok bilimci, çağının dehası mustafa kemal, bu güneş-dil nazariyesini Dil ve tarih coğrafya fakültelerine ders olarak koydurttu. Batı dünyasından bu nazariyeye şiddetli tenkitler gelince cumhurbaşkanı ismet inönü 1940 yılında güneş -dil dersleserini kaldırtmıştır.