bach si minör missa

entry4 galeri
    4.
  1. yazmaktan çekindiğim uzun bir konu. çünkü içeriğine iyice dalacak olursam, uludağsözlüktekli en uzun entryi yazma şampiyonu olurum, diye korktum hep.

    yazılan doğrudur, bir sürü besteciye, yorumcuya, dinleyiciye, müzikle ilgilenen yediden yetmişe her türlü insana göre bach werkverzeichnis 232, si minör - nam-ı değer - h-moll messe (hamoll okunur) insanlık tarihinde sanat adına üretilmiş tahminen en büyük eserdir.

    h moll messe bir maratondur. h moll messe öyle bi kere dinlemelik birşey, diildir, 18 yaşındayken başka şey, 35 yaşındayken başka şey, 65 yaşındayken başka şey anlarsın h-moll messeden.

    ben şahsen, bestecisinden başka, yöneten şeflerde dahil bütün h moll messeyi bu dünyada adam gibi kavrayabilen adam sayısının 2 falan olduğunu düşünüyorum. birisi tahminen sir john´dur (sir john eliott gardiner) bir diğeri de herreweghe´dir -philippe herreweghe- iikisi de kafayı feci şekilde yemiş insanlardır.

    bi de şu çok önemlidir ki, hohe messe in h-moll, kesinlikle en ufak dinleyici kaygısı düşünülmeden bestelenmiş bir eserdir. jsb, bu eseri "kendisi" için yazmıştır, karşısındaki adamın müziğe en az kendisi kadar hakim olduğu düşüncesiyle yazmıştır h-moll messe yi...o yüzden böyle işte müzikten hiç anlamadan, mesela normal şartlarda biraz gitar çalan adamlar işte ttemel armonik meseleyi biraz bilenler, işte nedir, domajör ünilgili minörü laminördür, solmajörünilgili minörü mi minördür falan şeklinde adamlar belki yüzde 1 anlarlar bişeyler...

    onlar bile coro daha ilk " kyyyyyrrriiiieeeeee ---eee---eeeee---eeeeeehheeee" dediği anda, dumura uğrayacaklar, şimdiye kadar hiç duymadıkları bişeylerle karşılaştıklarını anlayacaklardır..

    bu eserin ilk sayfasının armonik ve müzikal analizi 3-4 sayfa sürmektedir, daha ilk "kyrie" kelimesinin altında orkestranın çaldığı notalar, armoni ilminin zorlanmaya başlaması olayıdır.

    h-moll messe 2 saat sürer, aslen bir dua olarak bestelendiği söylenegelse de bu eser, kesinlikle "konser" amaçlı bestelenmiş bir eserdir.

    şimdi konuya birçok açıdan giriş yapabiliriz - evet bu kadar yazmış olmamıza rağmen henüz daha giriş sahfasındayız, bugün büyük ihtimalle bu sözlükteki en uzun entry i yazmış adam olurum...

    sir john´a kafayı yemiş diyo ama bu paganviodio da bayaa yemiş kafayı h-moll messe´yle diyen arkadaşlara burada saygılar sunar, entry i okumayı burada bırakmalarını tavsiye ederim.

    beş ana bölümden oluşur, ve 2 saat- 2 saat 5 dakka falan sürer h-moll messe. ekspres tren gibi 1 saat 45 dakkada falan çalanlar vardır, benim hoşuma gitmez o kayıtlar ya da yorumlar, her notayı özümsemek lazımdır, 2 buçuk saat falan aslında sürer h moll messe ama, seyircinin galeyana gelip müzikçileri dövmelerinden kkorkuyorlardır belki....

    h moll messe´deki ana problematik şudur ki, bu eser hemen hemen baştan sona contrapunctus tekniğiyle yazılmıştır. contrapunctus dinlemek, yani çalmak değil dinlemek, başlı başına bir ilimdir. contrapunctus birden fazla şarkının aynı anda söylenmesine denir. birbirlerinden ttürevlendirilmiş bu şarkılar eser içinde devamlı olarak permütasyonlara uğrarlar...

    contrapunctus, ve fügleme tekniği müzik, kompozisyon tekniğinin en zor kısmıdır. çok az besteci füg yazabilir, ve füg yazmak, yazılan füglerin sayısı, uzunluğui içeriği, tabiatıyla çok önemlidir.

    bir tane 4 dakikalık füg yazana kadar 4-5 tane albüm çıkarırsın !!

    füg çok zordur çünkü bir ana tema vardır, bu anatema kendisiyle çelişmemek durumundadır, ve karakter olarak da ondan farklı olan, artık füg kaç sesliyse, ona göre şarkılar icat etmen gerekir ki bu şarkıların da aana tema olaan füg le uyum göstermesi şartı vardır...

    işte bu yüzden mozart 4 beethoven 3 tane falan füg yazmışlardır. jsb ise yüzlerce füg yazmıştır !!!

    ve h moll messe´nin yüzde 85´i "fügleme" tekniği diye adlandırabileceğim, contrapunctus tekniğiyle yazılmıştır.

    füg dinlemek demek aynı anda çalınan 6 şarkıyı ayrı ayrı algılayıp, sonrada kafanın içinde onları tekrar birleştirmek, gerektirdiğinden eğitim meselesidir, insanın bu iş için kendi kulağını ciddi bir eğitime tabii tutması gerekmektedir.

    bu yapılmadan, h moll messe dinlenilecek olursa, ondan alınacak zevk yüzde 1´in altındadır !! ama bu bile çok kere h moll messe nin ne menem birşey olduğunu anlamaya yetmektedir.

    bu eserde koro soprano,altto,tenor ve bas şeklinde 4 sesli olarrak ele alınmamış, 6 sesli 7 sesli 8 sesli bir heyyula corosu şeklinde ele alınmıştır. ayrıca da 5 sağlam solo şarkıcıya, üç adet soprano troompete, yaylılara, meşhur bas aryası için calınması çok güç olan bir tür barok kornoya ihtiyaç vardır.

    kyrie 3, gloria 9, credo 8,sanctus 1, osanna 5 bölümden oluşur. bunların herbiri adamı gacırdatan bölümlerdir.

    acayip, hani böyle anlatılamaz güzellik ve armonik buluslarla yazılmış bölümler vardır. mesela kyrie´ nin 3.bölümü "kyrie eleison" acayip karmaşık bir füg,tür...sadece bu bölümü adam gibi kavrayabilmek bile normal gelişim göstermiş bir insanın 1 haftasını alır diye düşünüyoruum. ben bu bölümü halen ne zaman dinlesem, her seferinde yeni birşeyler keşfederim.

    "qui tollis peccata mundi" bütün zamanların en acayip coro eseri sayılabilir !!! ama anlayana...gerçi ondan sonraki bölümlerden birinde gelen et incarnatus est, belki ondan daha acayip özelliklere sahiptir, bilinemez.

    arnomik olarak doppeldominant septakord akoru falan gelir her ikisinde de...bütün koro nun birinde soprano, birinde de tenorun önderliğinde büyük ton atlamalarına şahit olmak ne acayip bir histir ?!..

    qui tollis ten önce de çok güzel bir travers flüt tenor soprano düeti vardır...

    iyi be o kadar da uzun sürmedi, gerçi yazmayı düşündüğüm bir sürü şeyi yazmadım...mesela bir obua aryası vardır, obua solo ve tenor orkestra ve basso continue...bu, nekadar güzel bir aryadır - adı aklıma gelmiyo şimdi- ...

    h moll messe´nin agnus dei´ i mesela...tema tartışması- hah hah hah, hangisidir tema, veya söyle soralım; belli bi kesinliği var mıdır temanın - ya da baştan sona keman ve alto arasında yazılmış bir improvizasyon mudur...

    gerçekten de h-moll messe nin agnus dei´i bütün müzik tarihinde yazılmış en acayip sarkılardan birisidir, batı ülkelerinde pekçok insan bu parçayı cenazelerinde çaldırırlar. tanıdığın andan itibaren aşık olursun, ve o aşk hiç bitmez....

    eee bestecisi johan sebastian bach olan bir şarkı...sanki bach, ulan insanları 1 saat 45 dakka terlettim, bi de güzel , herkesin anlayabileceği bir şarkı yaziim de, bu herif 2 saat bizim beynimizi zikti, demesinler, diye düşünülmüş gibidir.

    gariptir- normal şartlarda mister bach, agnus dei besteleyeceği zaman onu büyük çaplı bir müzik olarak besteler. ancak çok büyük çapta bestelediği h-moll messe de , bu her zaman çok büyük düşünerek bestelediği agnus dei parçasını, burada keman ve alto diyaloğu olarak almıştır.

    yalnız bunu böyle yazarak sözlük ahalisini agnus dei´e kanalize etmek de istemeyiz, bütün h moll messe´nin incelenmesini isteriz.

    bwv 232 hohe messe in h-moll, insanlık tarihinde yazılmış en önemli sanat eserlerinin kesinlikle ilk 5 i arasındadır. ve yukarıda da belirtildiği üzre, pek çok insan için- 1.cisidir.

    bu eseri dinleyiniz, anlayınız ve araştırınız.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük