çarşaf dini bir vecibe değil. bir giyiniş biçimi, bir tercih. islamın asıl istediği şey tesettürdür. çarşaf da bu (zahiri) tesettürün uygulanabilecek en kapalı halidir. islama aykırı değildir asla bu yüzden bid'at olarak görülemez.
ve siz örümcek kafalılar... her kara çarşaflıyı cahil, hayatında üç kitap okumamış, kokuşmuş, sosyal hayatı olmayan, iğrenç yaratıklar zannediyorsunuz. bu önyargının ağ babası ve yobazlıktır.
işi gücü dedikodu yapmak olan, paristen yeni gelen arkadaşlarını eve toplayıp ithal tütün ve şarap eşliğinde konken oynayan, yazları o iğrenç selülitlerine, kilolarına ve yaşlarına başlarına bakmadan bikini giyen, yazın tatil mekanlarında konaklayıp kışın ev partilerinde sabahlayan o kadınların ne farkı var bu çarşaflı yobaz diye isimlendirdiğiniz sınıftan? Ben söyleyeyim. haya. sanırsınız ki bu teyzelerimiz çok bilgili, kültürlü. kalıbımı basarım bir şey bildiğini sanan cahiller sürüsü çoğu. çarşaflı kitle de sandığınız kadar cahil değil merak etmeyin. bir çok üniversiteli çarşaflı kız kardeşimiz var.
sorun ne biliyor musunuz? sorun sizin o içi çamur dolu kafalarınız. ve o çamurları sağa sola atmayı çok seviyorsunuz. müslüman olup çarşaflılar şöyle böyle diyenlere yazık gerçekten. göz zevkiymiş... başlarım senin göz zevkine. sen iki bacak görüp tahrik olacaksın diye çarşafı mı çıkarsın o kadın? veya sözde kapalılar gibi dar kotlar giyip, uzaylı gibi kafalarını mı kapatsınlar?
herkes istediğini seçmekte özgür bu ülkede. çünkü laik bir ülkedir Türkiye cumhuriyeti. o çarşaflılardan utanan gereksiz arkadaş, ben de açık götlülerden utanıyorum. ne yapıcaz? var mı bunun sonu?
herkes kendine baksın. kimse sizin istediğiniz gibi yaşamak zorunda değil. isteyen uçar isteyen kaçar.
