yaz okulu zamanlarında dışarıda görülmemesinden midir bilmiyorum ancak sanki o zamanlar o insanlar benimle truman show oynuyorlarmış gibi gelirdi. prodüksiyonun kalitesizliğinden de pek adam bulamadıkları için hep aynı insanları görürdüm. bir süre sonra o insanları daha önceden tanırmışcasına sebepsiz bir ilgi uyanırdı. kuzenler kafenin önünde siparişlerini bekleyen şortlu eleman, sebze seçen aynı kız, ikinci elciden aradığını bulamayan ve hüsranla çıkan sevgili çift. hepsi daha önce kurulmuş bir düzende giderlerdi.
yaz okulunda görükle, koy göte felsefesinde olan insanların toplama kampıdır. normal dönemde yapılmak istenenler yapılsa da nüfusça çok az olduğumuzdan dolayı hiç bir zaman keyif alınmazdı.
bir de parmak arası terlik giyen, şortlu erkekler vardır. elinde arabasının anahtarı, yanında da maske boyutunda gözlük takan ve saçlarını at kuyruğu yapmış sakız çiğneyen kız. ha onları da dövesim gelir.
otostop çekilir görükle çıkışından araba geçmez. patenlere kuvvet denir, sıcağın anlında kalbin atışı beyinde hissedilir. seray internet cafede boş yer sıkıntısı çekilmez, binalar boşalır herkes evini house party'e çevirir her binadan yüksek sesli envayi çeşit müzik duyulur. ama kim ne derse desin yazın bile görükle bir başka güzeldir.