bugün izleme fırsatı bulduğum film. güzel, eğlenceli -ama benim ağladığım 2 sahne de oldu- ve ailece izlenebilir filmler arasında.
birkaç entry de küfürsüz dense de sanki ben 1-2 yerde küfür duyduğumu hatırlıyorum. küfür mizah amacıyla kullanılmamış desek daha da doğru olur.
leyla ile Mecnun'u izlemediğim için leyla ile mecnun lobisindeki filmi abartanlardan da değilim; bunu da belirteyim.
sanki yer yer kopukluklar var gibi filmde...ama her şeye rağmen beni 2 sahnesinde bayağı ağlattıysa izlenebilir bir filmdir benim için. evet; duygusal filmler hoşuma gidiyor..
--spoiler--
aşk'ı güzel anlatmış bence. esas oğlanın esas kıza "çocukluğumun bayram sabahları gibisin" demesi çok hoşuma gitti mesela.
uzak doğulularla kavga sonrası rıza'nın ayperi'ye dedikleri oldukça anlamlıydı ki ağladığım sahnelerden biri oydu. diğer ağladığım sahnede Rıza'nın babasının ölümünden ayperi'ye bahsettiği sahneydi. bir de cenaze sahnesinde ve televizyon sahnesinde de gözlerim doldu.
bir de jilet'in bölümleri de hüzünlüydü. jilet'in Neriman'a bitip tükenmeyen aşkı ve rıza'ya verdiği tavsiyeler...Neriman'ın mahalleye geri dönmesi...
minibüsteki diyaloglar, Rıza'nın annesiyle ve mahalleliyle olan diyalogları da çok hoştu. aynı zamanda Rıza'nın rahmetli babasıyla olan diyalogları, babasının sözlerini yer yer hatırlaması, babasının siluetinin gözünün önünde canlanması da çok güzeldi.
cami imamı, papaz, kahvedeki mahalleli, araba tamircisi kalfaları da karakter olarak hoşuma gitti. ama en çok da "çaycı nafi" ( şimdi internetten baktım da leyla ile mecnun dizisinde de Erdal bakkal olarak rol almış ) karakterini beğendim. onun bir anda ingilizce konuşması, imamla ve papazla olan muhabbeti...aslında cengiz Bozkurt'un her hali çok hoşuma gitti.
ayperi'nin çekingen hareketleri, hayatı anlamlandırma çabaları, sigarayı yediği sahne, televizyonu incelemesi, Rıza'nın annesi başka kıyafet giydirip beyaz elbisesini yıkadığında üzüldüğü sahne...ayperi'nin elbisesini de beğendim bu arada.
yangın sahnesi biraz daha uzatılabilirdi, biraz daha trajik yapılabilirdi, biraz oldu bittiye gelmiş gibi oldu.
zencilerin kavgada mahalleliye yardım ettikten sonra araba tamircisinin zenciye sarılıp "halkların kardeşliği" demesi hoşuma git-me-di. özellikle bu sözü pekakalılar kullandığı için -onlar barış güvercini (!) malum- kesinlikle beğenmedim; başka bir şey denilebilirdi; hoşuma gitmedi açıkçası.
--spoiler--
özet geçersem...her şeyi çok süper diyemesem de izlenebilir hoş bir film...