sabah bakkala gittim dedim ''bakkal böyle böyle bu iş olmaz.. çakkaldan kastınız ne?..'' dedim..''ne diyorsun evladım sabah sabah?..'', diye sordu.. bu cevabı bekliyordum, hemen kontratağa geçtim..''vardır ya öyle bir laf bakkala çakkala borcu varmış derler oradaki bakkal sen ve senin gibiler tamam ona lafımız yok ama çakkal ne demek?.. toptancı gibi bir şey mi yoksa işte esnaf dediğin çakal olur demeye mi getiriyorsunuz nedir yani?..'' dedim..
bakkal beni kovalarken hayatın anlamını düşündüm.. hemen babamı aradım cepten.. hayatın anlamını düşündüğümde genelde onu ararım çünkü.. gizliden aradım ama.. açtı telefonu.. ''baba hayatın anlamını bana sms atsana ama çabuk biraz çünkü hem şarjım bitiyor hem de bakkal yaklaşıyor..'' dedim.. ''ulan ruh hastası nereden buldun bu numaramı ne biçim adamsın?.. peşimi bırak artık annen senin gibi evlat doğuracağına keşke 3 kilo kuru soğan doğursaydı hiç olmazsa bir fasülyeye kırardık..'' dedi.. akabinde de telefonu kapattı.. ardıma baktım bakkal kesilmişti, elleri dizlerinde offluyordu.. ne kadar heyecanlı ve ihtiraslı bir hayatım var diye düşünüp sevindim.. apartmanıma da gelmiştim zati..
daireme çıkmadan önce evsahibime uğradım.. kapıyı açtı ve beni gördüğüne pek sevinmediğini gösteren bir surat ifadesi takındı.. bir şey demesine fırsat vermeden hemen konuya girdim: ''ben bu ay kira olarak 3 koli doritos peynirli düşünüyorum, fazlası beni aşar hem de mideyi bozar..'' dedim.. küfretmeye başladı bana.. özellikle anneme dediği şeylere çok kızdım.. ''benim annem ne cefalar çekmiş haberin var mı beni doğururken 3 kilo kuru soğan da dünyaya getirmiş babam söyledi, hem daha önce de 2 tane patates düşüğü varmış, ayıp bu dediğin kimse annem hakkında bu şekilde konuşamaz lan!'' diye bağırdım.. ama bunları daireme doğru kaçarken bağırmıştım çünkü evsahibimin evinde kahrolası federaller de vardı.. pentagon'u hackleyip kendi vesikalık resmimi ve açık adresimi siteye koyduğumdan beri federallerden korkuyordum..
evime girdim.. japon balıklarımı seveyim dedim, yüz vermediler bana.. öylece yattılar yerlerinde.. hemen kafama onlara bir akvaryum almayı not ettim.. çünkü böyle yerde falan olmuyor, kötü gözüküyor.. bir misafir gelse ne der.. bu arada nikim yok benim uludağ sözlüğe dönmüş dedi bir tane japon balığım kafasını kaldırıp o habere sevindim işte..