bütün sınıf sınıfta voleybol oynardık. florasan lambaları indirirdik yere. hatta bir keresinde sigortaları attırmıştık.
müdüre çikolatalı süt ısmarlattırırdık.
kapı kolunu kırıp kapıyı da çekmiştik. hesapta dersi kaynatacaktık ama beş dakikada taktılar kolu. biz de mecburen derse girdik.
hocaları zil çaldı diye kandırıp 15-20 dakika erken çıkardık.
bir keresinde bir arkadaş 6 lira verirseniz dışarıda ayakkabısız koşarım demişti. kış mevsimiydi ve okulun bahçesi karlıydı. çocuk dediği gibi bahçede koşarak üç tur attı. bütün okul izledik koşuşunu. tabi sonra parasını verdik. çocuk sınıfa girince ayaklarını kalorifere yapıştırdı. kimyacımız "öf ayakların kokuyor ya" dedi. sonra bu olayı duyan müdür para veren arkadaşlardan erkek olanları da bahçede aynı şekilde koşturdu.