üniversitede bildiri okumak

entry1 galeri
    1.
  1. çoğu zaman komik anlara sahne olan bir eylem türüdür. üniversite öğrencilerinin bildiri okumasına elbette karşı değilim. fakat evladiyelik sol jargonla yazılan, içinde özgün, okuyana özel hiçbir öğe barındırmayan örgüt bildirileri hakikaten de komik oluyor. sağcılar bildiri okumaya o kadar meraklı değiller ama okuduklarında onların bildirilerinin de dili pek farklı olmuyor.

    dikkat edilirse eleştirim daha çok kullanılan dile yöneliktir; içeriğe değil...

    aklıma bir anım geldi: bir gün kantinde otururken bir grup toplandı ve ortaya bizim sınıfta okuyan sessiz, mahçup bir çocuğu aldılar.. grubun sözcüsü "şimdi ... arkadaşımız ilk bildirisini okuyacak" dedi. çocuk utana sıkıla, bir an önce bitirmeye gayret ederek bildirisini okudu. eylemin sonu tabi ki arkadaşın "ilk" bildirisi şerefine halay çekmekle bitti.

    hazin bir sahneydi... hayır, bildiriyi okuyan çocuk yazmış olsa, ifade tarzı ve içeriği kendi özgün görüşleri olsa bir şey demeyeceğim ama söyledikleri pek bir sakil duruyordu okurken... olay memleketimizin en yüksek puanlarla girilen, güzide üniversitelerinden birinde yaşanmıştır...

    olayın hazin yanının yanı sıra, bir de komik yanı var elbette... "arkadaşımız ilk bildirisini okuyacak"!... milli olacak hesabı!..

    gençler, size şunu düşünün, bunu düşünmeyin filan demiyorum elbette... demeye çalıştığım odur ki ne düşünürseniz düşünün, bir topluluğa karşı ne okursanız okuyun, özgün olmasına, hepten özgün olmasa bile içinde hiç değilse biraz olsun "siz" bulunmasına dikkat edin. nazım usta'nın "insanların içindeyim" şiirine, ultra faşist "Partim, al beni, yeniden yarat" laflarını ekleyenlere uymayın. "bireyciliği reddediyoruz" diye sizi maymuna çevirmeye çalışanlara kanmayın. kendiniz olun da ne olursanız olun...
    2 ...