daha çok kenar mahallelerde işlerini icra eden kişilerdir. oturursun koltuğa ve;
+ abi şimdi kenarları aşağı doğru topla ama izsiz olsun. üstler biraz daha uzun olsa iyi olur. öle şekil veriyorum saça. (nasıl da umutlu allahım yarebbim)
- tamam sen otur. şu sigarayı içiim yapalım dediğin gibi. hıh! nasıldı, yanları uzun bırakıyoruz, üstleri daha kısa yapıyoruz izsiz olarak dimi?
+ hayır abi. tam tersi. yanları izsiz olarak topla. üstleri daha uzun bırak.
- tamam işte ya bende onu söledim. nese nese hadi eğ boynunu şunu takiyim da başlayalım.
....
+ abi naaptin ya sen? subay traşı oldu bu yav!
- tarif ettiğin gibi yaptım işte. (ibnedeki umursamaz tavırda cabası)
+ abi böyle mi anlattım yav ben sana. şöle şöle olacaktı.. bu subay traşı!
- seni açtı am kabul et.. böyle daha yakışıklı oldun.. aha sor hilmi abiye; abi nasıl olmuş, yakışmamışmı allasen?
* yakışmış hee. (bunun görevi bu zaten aminakoyyim. o sorsun, bu onaylasın)
- aha bak işte! yakıştı olm yakıştı.. takma sen kafanı.. valla yakıştı lan!
+ tamam ya tamam! bişi demiyorum ben.. (iç ses; senin aminakoyyim ben yavsak. sktin lan saçı)
tarzı bir macera yaşadıktan sonra ayrılırsın dükkandan. o berberin her söylediğini onaylayan adam dükkanın demirbaşıdır zaten. ne zaman gitsen görürsün onu. işi o çünkü. ulan kafasına göre saç keser mi berber? "böyle daha iyi oldu valla!" diyerek. normalde kesmez ama maalesef kesiyorlar işte. müşterilerine yazık lan..