frp

entry84 galeri
    63.
  1. birlikte olduğum kişi yüzünden senelerce frp oynayanları gözlemledim. kendim bir iki kez oynamaya çalışsam da başaramadım, çünkü saatlerce aynı masada oturmak bir süre sonra baydı.

    gözlemleme fırsatı bulduğum kişiler yıllarını frp'ye vermiş, araştırmış, neredeyse her üniversitede yapılan conventionlara katılmış kişilerdi. bu kadar işin içinde olmalarına rağmen acayip sıkıcılardı dostlar. hepsi türkiye'nin en iyi üniversitelerinde okuyan, en iyi bölümlerden mezun tiplerdi ama iki sohbet edemezdiniz. kız arkadaşlarıyla sohbetlerimde, özel hayatlarında da sıkıcı olduklarını öğrenirdim.

    genelleme yapmak istemem ama tanıdığım frp oynayan kişilerin neredeyse tamamı "tembel". öyle böyle değil ama bildiğiniz aşırı tembeller. bu arada odtü, itü, boğaziçi allah ne verdiyse tüm çevrelerden oyuncular tanıdım; öyle üç beş kişi üzerinden yapmıyorum bu genellemeyi. bir kaçı evlendi de, eşleri sayesinde tutundular işlerine.

    baskın karakterli olanları, aşırı egolu oluyor. bunları oyunlarda hemen fark ediyorsunuz, daha yarım saat geçmeden birbirlerine giriyorlar. "o kural öyle değil böyle" diye saatlerce tartışır bu tipler. silik olanlar ise, verilen karakteri alır elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar. kağıt kalem ellerinde düşmez, ders çalışır gibi çalışırlar karakter özelliklerine. bunlarla çok dalga geçer egosu yüksek olanlar.

    bana kalırsa 18-30 yaş arası oynansın, hadi 35'e kadar sürsün. ama 40'a gelmiş adam artık oynamasın arkadaş. türkler'de mi sıkıntı var bilmiyorum ama denge kuramıyor bizimkiler. arkadaş oyununu oyna, kendini kaptırma. oyunda rol yapa yapa gerçek hayatlarında da çok iyi yalan söylemeye başlıyorlar. mümkün değil yalanlarını ayırt edebilmeniz, adam deneyimli ve kendisi öyle inanıyor ki söylediklerine sen de inanmış buluyorsun kendini.

    bilgisayar oyunlarını, frp'yi, rpg'yi falan fazla abartmayınız gençler. tadında bırakın, gidin organizasyonlara mis gibi takılın. her hafta evde oynarsanız, kimse çekmez sizi benden söylemesi. yalnız fantastik kitaplar okuyunca, çizgi romandan başka bir şeye adapte olamayınca da olmuyor. bin tane tür var, fantastiğe saplanma n'olur.

    bir de bu kadar eğlenceli bir olayın içindeyken; günlük hayatınızda nasıl bu kadar asık suratlı, sevdiklerinize karşı ilgisiz, tembel, aşırı egolu olabiliyorsunuz hayret. her şeyi ben bilirim tavrı en belirgin özelliğiniz. dediğim gibi çok fazla gözlem içermektedir aktardıklarım, bir de eskidi tabi benim zamanımdakiler. umarım yeni jenerasyon daha öz güvenli, egolarını törpülemiş, daha eğlenceli olmayı başarabilmiştir.
    1 ...