en zararsız kelebeğinden en vahşi aslanına kadar bütün hayvanlardan üst düzey korkmak. bu fobiyle yaşamak pek zor. minnoş minnoş kedileri, köpekleri, kuşları, tavşanları sadece gözünüzle sevebilirsiniz, öyle uzaktan uzaktan. dokunmaya tenezzül bile edemezsiniz. sanki her an size saldıracakmış hissine kapılırsınız. bir böcek görünce herkes gibi öyle sakin sakin peçeteye alıp dışarı atamazsınız. böceği olduğu gibi bırakıp başka bir odaya kapatırsınız kendinizi. hatta korkudan zırıl zırıl ağlarsınız be.
misafirliğe gittiğiniz bir evde siz oradayken kuşu kafesinden çıkarmasınlar diye içten içe dua edersiniz. ama eğer o kuş özgürlüğüne kavuştuysa siz tutsak duruma düşersiniz. hemen odadan kaçmak istersiniz fakat onu da öyle bir anda yapamazsınız zira "aa nasıl korkuyorsun bundan yeaa" gibi bir andaval tepkisi ile karşılaşmanız olası. sonra insanlara bir saat açıklama kasmakla uğraş dur.
yolda sokakta sahibinin de yanında olduğu köpekleri görünce korku belirtisi gösterirsiniz ister istemez, "korkma bir şey yapmaz" derler. ulan zırto korku bu işte elden ne geliyor ki, inan hiçbir şey. bir keresinde köpeğinden korkunca kadının teki nutuk çekmişti. insanlar daha korkunç, bu köpekten ne zarar gelir ki falan demişti. korktuk diye hakaret etme eşiğine gelmişti adeta. korktum lan. korkuyorum. korkmaya da devam edeceğim.