ırkçı kafaların herkesi kendisi gibi zannederek yerdiği, yermeye çalıştığı esasında tarihi gerçeklere gönderme yapan çok önemli bir söylevdir.
24 değişik ırktan vücut bulmuş türklük kavramı, esasında ırki temellere oturmadan, kendi içerisinde belli hukuki dinamikleri olan bir millet kavramıdır.
şöyle ki, mö 8000 yıllarında orta asyada taşlara urulduğu üzere; türk tanrıdan gelen demektir. bununla alakalı olarak; türkte kadın ve erkek eşittir, kadın kendi namusundan sorumludur, yönetici halkın seçtiği insanlara danışmadan karar veremez*, kimse kimsenin malını izinsiz veya zorla alamaz, kimse kimseyi istemediği bir şeyi yapmaya zorlayamaz gibi görüşleri kabul etmiş insanlara türk denir.
türklük kavramı bu bağlamda ve aynı zamanda zaten bütün dünyada an itibariyle kabul edilmiş ahlak kavramını, hukuk mantalitesini içerisine alır.
o zaman dünya türk olsundur. dünyanın bundan kazanımı vardır, kimseye bir zararı yoktur.
bunun şovenist bir emperyalizmle veya faşist bir yayılmacı politikayla alakası yoktur.
önemli olan, ön yargılardan kurtulmak, türk lafından korkmamak, milletini ve tarihini kucaklayabilmektir.
