Ben teomanı üniversite yıllarımda keşfettim. Teoman dinleyenlerin cool sayıldığı yıllar değildi. Ondan öncesinde Teoman benim için paramparçadan ve sarhoş hallerinden ibaretti.
Her ne olduysa bir süreç içinde kendimi Teoman şarkılarını tekrar tekrar dinlerken buldum. Kim bu teo ne yer ne içer diye araştırırken şaşkın bir hayranlık uyandı bende. O gece magazinlerinde gördüğümüz Teoman haberin diğer ucundaki ünlülerden çok farklıydı. Üretiyordu. Bir geceledik ilişkisini yazıyordu. Çocukluğundan beri sevdiği kızı yazıyordu. Evde boş boş yatışlarını yazıyordu. Rüzgar gülüne bakıp birşeyler yazabiliyordu bu sarhoş adam. Hiç kimseden çekinmeden zaaflarını söyleyebiliyordu. 19-20 yaşlarında, hayatı nasıl yaşayacağını bilemeyen, çevresinde babası dahil hiç kimseyi rol model alamamış ben, teomanı üstadım ilan ettim istemsizce o yıllarda.
Okuduğu kitapları okudum, etkisi altında kaldım dediği şairleri okudum, şarkılarında bahsi geçen yerlere gittim. Tanıştığım insanlara şarkılarını tavsiye ettim. Bazılarına zorla dinlettim. Şarkılarını çalabilmek için gitar öğrendim.Şarkı sözlerini kendim yazmışım gibi bir kıza okuduğum bile oldu. insanlarla efendi üslupla konuşmayı, kitap okumayı, En çok da kendimi kabul etmeyi, insanlara kendimi ifade etme zorunluluğum olmadığını, anlamak istemeyene kendimi paralamam gerekmediğini teomandan öğrendim.
Eğer şarkıları hayatının samimi itirafları olmasaydı onu hiçbir zaman tanıyamayacaktım ve belki de ben bambaşka bir insan olacaktım. insanların sözlerle verdiği nasihatlerin yerine böyle kanlı canlı yaşayarak örnek olan bir abi bana daha samimi geldi ve hayatıma farklı bir yön verdi. insan hayatı boyunca hep öğrenerek yaşar öğrendikleri şeyler kendi inşaasında birer tuğladır. işte teoman benim kişilik inşaamın sütunlarını oluşturuyor. Senden öğrendim her şey için teşekkür ederim fazlı Teoman ustad.