daha "homo sapiens"in kendisi olduğunun bile farkında olmayan allamelerin yorumda bulunmaya cüret ettiği buluştur.
diğer taraftan yazdıklarından "homo sapiens"ten kastının "homo erectus" gibi insansılar olduğu anlaşılıyor. neymiş? onlar insan değilmiş!
tabi ki bir "homo sapiens" değiller. fakat ateş yakan, yontma taş aletler yapan hayvan var mı bildiğiniz? bırak sonraki hala tam olarak insan sayılmayacak insansıları, homo erectus'un böyle becerileri vardı.
kimi cahil ise "bu minik ayaklı yılan geçiş fosili olsaydı, şimdiki yılanların kocaman ayakları olması gerekmez miydi?" diye soruyor... ey cahil, evrim mutasyon ve doğal seçilim ile ilerler... eğer çevre koşullarındaki değişime bağlı olarak, bir canlıdaki bazı özelliklerin mevcudiyeti veya mevcut olmaması o canlının türünü sürdürebilmesine izin vermiyorsa o canlının soyu tükenir. kimi canlıların soyu belirli bir coğrafyada tükenirken, çevre koşullarının farklı olduğu başka bir coğrafyada sürebilir. mesela atın anavatanı amerika'dır ama amerika keşfedildiğinde hiç at yoktu. ayrıca bir canlı türündeki değişikliklerin o canlı türünün tüm coğrafyalardaki üyelerini etkilemesi şart değildir. her şey çevre koşullarına ve canlının özelliklerine bağlıdır. farklı insan ırklarının mevcut olmasının izahı da budur.
kimisi ise "ara form" lafından "eksik, tamamlanmamış, gelişimi geri kalmış" anlıyor. ey cahil, hiçbir canlı, bakış açısına bağlı olarak, ne eksiksiz, kusursuz, ne de kusurlu, eksiktir. eksiklik veya kusursuzluk konusunda ancak kriterimizin ne olduğuna bağlı olarak karar verilebilir. ayrıca bugün çok yerinde gördüğümüz bazı özellikler de zaman içinde dezavantaja dönüşebilir. tam tersi de geçerlidir elbette... mesela "orak hücreli anemi" bir hastalıktır. fakat afrikalılar arasında yaygındır. sebep? sıtmaya karşı iyi direnç sağlar!..
eğer kriterimiz "soyunu sürdürebilme yeterliliği" ise söz konusu ara formların uzun süre için yeterli, eksiksiz, tam olduklarını söyleyebiliriz. niye ki varlıklarını uzun süre devam ettirebilmişlerdir. belki modern haleflerinin şimdiye kadar becerdiğinden çok daha uzun bir süre... keza bugün pek beğendiğimiz modern halefleri, onların yaşadığı çağda, o çevre koşullarında yetersiz kalabilirlerdi. benzer şekilde yine değişen çevre koşullarının etkisiyle, bugün pek gelişmiş, ortamına iyi ayak uydurmuş gördüğümüz canlıların soyu tükenebilir ki tükeniyor zaten...
işte üşenmeden cahile laf anlatmayı denedim ama pek işe yarayacağını sanmıyorum...