kendisiyle tanışmam sanırım 1996 senesine dayanıyor. radyo furyasının olduğu, her metreye beş radyo düşen dönemlere. o dönemlerde internet olmadığı için radyo dinlemek en önemli aktivitelerden biriydi. hoşlandığımız kıza jest yapmak amaçlı, tanıdık dj arkadaşlarımıza kızın ismini söyleterek istek yaptırdığımız dönemler.şimdi olduğu gibi yer paylaşımı uygulaması olmadığı için hafta sonu en popüler mekanlarda sevdiceği aradığımız zamanlar.
--araya 1996 bir hit yerleştiriyorum.https://www.youtube.com/watch?v=p2Rch6WvPJE
nayntinayn fo fayf türkiyes hatıst muzik
o dönem kafelerin popüler olduğu , tüm sosyal iletişimin kafeler üzerinden olduğu dönem. işte o zamanların birinden esra arkadaşımıza değişik hisler beslediğimi düşündüm. gidip saçını çeksem o dönem de çok geride kalmıştı. seküler bir ailenin yakışıklı çocuğuyuz yalan yok. ama açılamıyorum kıza.dilim varmıyor heyecan yapıyorum, terliyorum, kızarıyorum, peltekleşiyorum.. bildiğin geri zekalı oluyorum kızı görünce..
yaşımızın ve henüz piçleşmemiş duygularımızın da etkisiyle yüz yüze konuşamadığımızdan çevresindeki bacı arkadaşaları devreye sokup nabız ölçme aşamamızın ikinci gününde, ülkü ocağı başkan yardımcısı deyyus kuzeni beni kafeden dışarı çağrıyor;
- gardaş esra benim guzenim
ben- ...!...
-bizim gızı seviyomuşsun
ben- ..kırmızı surat..!..
- biz elazığlıyıh. seviyorsan gelir istersin. uygun bulursak veririz...
mastürbasyona yeni başlamış ben nasıl bir kızı isteyebilirdim lan.
sonra bu deyyus köpek benim eniştemin çocukluk arkadaşı, kankası çıktı iyi mi. hatta bu piç bugün bile benim kuzenlerin evine gidip rakı felan içiyorlarmış.
hayat; kendisinden kopmayalım diye bize ilginç süprizler peşinde koşan bir elazığlı.