bir iç isinmasına ihtiyacım olduğu bir zamanda
kendi içini birilerinden aldığı cümlelerle ısıtabilen biri çıktı karşıma
ben nasıl bu ısınmayı sağladığını anlamaya çalışırken
kendisi bir anda öyle sözler gönderdi ki ortaya
al işte ısınmanın nasıl olduğunu illa uygulamalı olarak görmen lazım senin anlamak için belli
ve ben cümlelerle duygu değil ancak düşünce aktarabilmeye programlanmış biri olarak ne diyeceğimi bilemedim kendisine
bana düşen şey öyle ya da böyle teşekkürlerimi sunmaktı
fakat bunun için uygun cümleleri bulamadığımdan olsa gerek bir teşekkür yazısı bile böylece uzadı gitti...
ve ayrıca buradaki martıların hepsi kirli aralarında hiç gümüş olanı yok
hemen her gün onların olduğu muhitlerden geçiyorum ama yok
eğer bu vakte kadar göremediğim o martıyı görecek olursam elbet gülümserim ona
ama onunla karşılaşamadığım için genelde somurtur haldeyim ben kusura bakma
ayrıca unuttuğun bir şey var ki ben kanun koyucu değilim
ancak konulmuş kanunların işleyişine dair bir şeyler yapabilmek mümkün oldukça onu yerine getiririm
dolayısıyla hele ki ne olduğunu bilmediğim bir konunun kanununu yazmak asla haddim değildir.
meri olan kanunlar çerçevesinde de o alanda bana yaşama hakkı tanınmış değil ne yazık ki...
o dediğin üç harfli olgunun benim lugatımdaki karşılığı ancak cefa
kimisi o olgu üzerinden hayatın sefasına erişebiliyor olabilir elbet ama işte...
ve anlaşılan benim kulağım ömrümün sonuna dek çınlayacak hatta ağrıyacak
zira kulağımda devamlı kalacak ve ordan ayrılma zamanı asla gelmeyecek sözler sunmuşsun sen bana.
yine de azcık da olsa şanslı sayılabilirim evet ne de olsa şu an bu sözleri yazabileceğim bir muhatabım mevcut
onun nerede olduğunu nasıl olduğunu hatta kim olduğunu bile bilemesem de...
