hayatta ön yargıdan en uzak olduğum şey kitaplardı. yazarın ne siyasi görüşü, ne inancı, ne popülerliği elime bir kitap almama veya kitabı okumamama sebep olmadı. buna çok satanlar veya az satan kitaplarda dahil.
genel çevremin, daha doğrusu "eleştirmeyi çok seven insanların" çok satan kitaplara karşı bir ön yargısı olduğu aşikar.
fi ve ardından gelen çi bu kategoriye ait oldu. okuyucu kitlesi fazlaydı ve seri kitap olmasından kaynaklı bağımlı bir kitle yarattı.
bu serinin okuyucularını yüzeysel ve derinsel okuyanlar olarak ikiye ayırabiliriz. yüzeysel okuyanlar için sürükleyici bir roman, derinine inenler için ise bir keşif.
azra kohen "bu kitap herkes için yazılmadı." diyerek mesajını zaten önceden veriyor...
hele ki bu kitaba bazı şeyleri sorguladığınız bir anda başladıysanız mucize.
fi başlangıç çi hayat.
fi yarım kalmışlık çi tamamlayan parça.