linkin silinme ihtimaline karşı, yazının ilgili kısımlarını yapıştırıverdim:
"
baskan, yök ilk kurulduğunda, doğramacı'nın yanında sekreter olarak göreve başlamış, oturduğu yerden, profesörlüğe kadar yükselmişti. birçok üniversitede derslere de giriyormuş. hayret, özkan'ı nasıl ikna edemedi! şaşırdım. oysa, bir başkanın arayıp da bulamayacağı donanıma sahipti!..
özetin özeti: özkan'a allah kolaylık versin. işi çok zor. umarız iktidarla üniversiteler ve kamuoyu arasında günah keçisi olmaz. rahat ve sabırlı hali, kendine güvenmesi ve ne istediğini biliyor olması, acemiliğinin panzehiri olabilir.
"
bu, ilk hatası değidir. aynı durum sıklıkla nüksetmektedir; meb personel genel müdürü remzi kaya hakkında da atıp tutarken kendini kaptırmış remzi çelik isimli şahıs (her kimse) arada kaynamıştır.
maillere falan da cevap yazmaz; anca "bunu da cevaplamayacağınızı bilerek gönderiyorum" derseniz bişeyler yazar... o da, belki!